Siyonist katliama karşı Filistin ile dayanışmaya!
Bir aydır Siyonist İsrail devletinin askeri saldirilari altındaki Batı Şeria’ya baskınlarla saldıran İsrail İşgal Ordusu’nun, 15 gündür kara harekâtı ile binlerce Filistinliyi katletmesine tanık oluyoruz. Geçtiğimiz haftadan bu yana süren saldırılarda ölen Filistinli sayısı 500’ü aştı. Bunlardan 100’den fazlasının çocuk olduğu belirtiliyor. İsrail’in saldırılarında birçok hastane tanklardan açılan ateş sonucu vuruldu. Yaralılar arasında gönüllü sağlık görevlileri ve doktorlar da var. Bununla birlikte Batı Şeria’da, 13’ü parlamenter 1087 Filistinli tutuklandı ve bu tutuklama operasyonunda tutuklananların yüzde 53’ünün çocuk olduğu belirtiliyor. Bu İsrail’in ilk saldırısı değil; 2008’de 1400 Filistinli öldürülmüş ve 5 binden fazlası yaralanmıştı, 2012’de ise bu kez 177 Filistinli öldürüldü ve 1300’ünden fazlası yaralandı. Filistinliler kendi topraklarında askeri kontrol noktalarıyla, İsrailli yetkililerce asla cezalandırılmayan silahlı saldırılarla, sefalet ve şiddet içerisinde yaşamaktalar. Filistin topraklarının %20’si olan ve sözde Filistinliler için “ayrılmış” Batı Şeria, 400.000 Siyonist yerleşimci tarafından işgal edilmiş durumda.
Kurulduğu tarihten bu yana İsrail Devleti, Ortadoğu’daki petrol kaynakları üzerindeki hâkimiyet için emperyalizm tarafından silahlandırılmış ve Ortadoğu’nun karakol devletine dönüştürüldü. Bunu yaparken, Avrupalı Yahudi yerleşimcileri tarihi Filistin topraklarına çekerek Filistinlilerin %80’ini sürmeyi başardı. Şimdiyse geride kim kaldıysa o topraklarda yaşamı onlara dar etmek istemekte. Ne var ki Filistinlilerin tarihi ve muazzam direnişini bitirmeye henüz gücü yetmedi.
İsrail’in katliamı “meşru müdafaa” söylemiyle bütün emperyalist devletlerce desteklenirken, Türkiye Hükümeti Filistin’in yanında gibi gözüküyor. Ortada “takdir-i ilahi” bir durum varmış gibi üç günlük yas ilan eden Erdoğan hükümeti, ne hikmetse İsrail’le ekonomik, askeri ve diplomatik ilişkilerinde hiçbir değişikliğe gitmek istemiyor. Nedeni ise çok açık; Türkiye son yıllarda İsrail ile iktisadi ilişkilerinde ticaret hacmini katlayarak sürdürdü. 2009’den bu yana Türkiye ve İsrail’in ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaşarak ikiye katlandı. İsrail’in askeri yapılandırmaya dönüştürdüğü bu ekonomik kâr, daha fazla Filistinli öldürülmesinde büyük bir katkıda bulunuyor. Türkiye ticari ilişkileriyle İsrail savaş ekonomisini, tıpkı Suriye’de olduğu gibi finanse ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda yaşananların gösterdiği üzere adına İsrail devletinin varlığı üzerinden inşa edilen ve “barış” denilen tüm görüşmeler kandırmacadan ibaret. İsrail’in kontrolündeki her durum Filistinliler için kıyım anlamına gelmekte. İsrail devleti ırkçı ve soykırımcı bir devlettir. Mücadelemiz İsrail devletinin ilgası ve ırkçı olmayan, demokratik, laik tek bir Filistin devletinin inşasına dönüktür.
İşçi Demokrasisi Partisi Girişimi olarak, tüm politik organizasyonları, sendikaları, öğrencileri ve demokratik kitle örgütlerini Filistinlilere karşı işlenen suçlara karşı Gazze’nin bombardımanını reddetmeye çağıran birleşik eylemliliklere davet ediyoruz, İsrail’e boykotun genişletilmesi ve Erdoğan hükümetinin İsrail’le olan diplomatik, ticari, askeri tüm ilişkilerinin derhal kesilmesini savunuyoruz!
Gazze’deki bombardıman derhal durdurulsun!
Gazze üzerindeki ambargoya son verilsin!
Gazze’yi bir açık hava hapishanesine çeviren tüm engeller kaldırılsın!
Gazze ve tüm Filistin’de İsrail işgaline son!
Filistin’in parçalanmasına hayır!
Yaşasın bağımsız, demokratik, laik ve tek bir Filistin devleti!
Yorumlar kapalıdır.