İş cinayetlerinde savaş bilançosu: 12 yılda 15 bin ölüm!

Ne işçinin cehaleti, ne işin fıtratı! Düpedüz paranın saadeti!

Türkiye “kaza” adı verilen cinayetlerle kanıyor. Azgın bir neoliberal büyüme-kalkınma çılğınlığı altında işçi sağlığı ve güvenliği çiğneniyor.

Değil bir musibet bin musibet dahi işe yaramıyor. Yaşanan hiç bir felaket bir sonrakine çare olmuyor. İhmaller soruşturulmuyor. Suçlular ceza almıyor. Göstermelik açıklamaların ötesine geçilmiyor. Tedbirler alınmıyor. Sonuç: İşçi sağlığı ve güvenliğinin hiçe sayılmasının faturası bir savaş bilançosunu andırıyor.

Soma’da 301, Torunlar’da 10 işçinin kahredici ölümü buzdağının sadece görünen kısmı. AKP hükümetleri döneminde, 12 yılda, kayıt altına alınabilmiş iş cinayeti sayısı 15 bin! Bu yılın ilk sekiz ayında hayatını kaybeden işçi sayısı 1300! Yaralanarak engelli haline gelen on binler! Yıkılan hayatlar! Parçalanan aileler! Tablo giderek daha da korkunç hale geliyor. Ölümler artarak devam ediyor.

Pekiyi, neden? İşçiler ölüyor çünkü patronlar daha da çok kazanma peşinde. İşçiler ölüyor çünkü patronlar işçi güvenliği için ne bir dakika ne bir kuruş harcamak istemiyor. İşçiler ölüyor çünkü sonuçta suçlu hep ölen işçiler oluyor. İşçiler ölüyor çünkü devlet patronu koruyor. İşçiler ölüyor çünkü döneminde 4 bin işçi ölen Çalışma Bakanı koltuğunda oturmaya devam ediyor. İşçiler ölüyor çünkü döneminde 15 bin işçinin öldüğü AKP seçim kazanmaya devam edebiliyor. İşçinin cehaleti, işin fıtratı, büyüme-kalkınma, kader-kısmet derken fatura daima ölen işçiye çıkarılıyor.

Ölüm kapitalizmin emri!

Tabii ki işçiler ne cehaletlerinden ne de işin fıtratından dolayı hayatlarını kaybediyor. Bu ülkede ölüm kapitalizmin emri. Din sosu ölümleri daha şık yapmıyor. Adına “Yeni Türkiye” denen bu ülke işçiler için bir cehenneme dönmüş durumda. İşçilerin alınteri ve kanı üzerine düpedüz paranın saltanatı inşa ediliyor. Paranın saadeti için işçilerin hayatı hiçleştiriliyor. Ölen işçilere derhal bir “kan parası” biçiliyor. Yeni cinayetleri engellemek için ise en ufak bir önlem alınmıyor. Kuralsızlık, tedbirsizlik, kontrolsüzlük vahşi kapitalizmin üretim biçimi olarak işlemeye devam ediyor.

Şundan emin olmalıyız: İş cinayetlerinin hesabını soracak, tekrarlanmasını engeleyecek, işçi sağlığı ve güvenliğini en üst seviyeye çıkaracak ve uygulanmasını sağlayacak tek bir önlem var: İşçi sınıfının örgütlenmesi! Bu doğrultuda; tüm işçi hareketinin ve sol hareketin iş cinayetlerine karşı, işçi sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanması için birleşik bir kampanyaya girişmesi öncelikli bir görevdir. Bunun dışındaki çözüm önerileri işçileri, patronların ve hükümetin insafına esir edecektir. 12 yılda 15 bin ölüm bu insafın ne anlama geldiği göstermektedir!

Yorumlar kapalıdır.