Bartın: İşçiler ölüyor, çünkü işçi denetimi yok ve rejim umursamıyor!

Israrla önlemler alınmadığı, masraftan sürekli kaçınıldığı, gerekli denetimler yapılmadığı ya da bilinçli olarak gereği yerine getirilmediği ve caydırıcı, gerçekten cezalandırıcı yaptırımlar olmadığı için işçiler ölmeye devam ediyor.

Bartın da Soma gibi bunun çok can yakıcı örneklerinden biri. Ne yazık ki, ilk olmadığı gibi maliyetten kaçınmanın, en yüksek kâr hırsıyla hareket etmenin sonucu olan ihmal, tedbirsizlik ve umursamazlık nedeniyle benzer facialar, bu koşullar değişmediği sürece, kaçınılmaz olarak, yaşanmaya devam edecek.

İş kazalarında yaşanan işçi ölümlerinin bir savaş bilançosunu andırması bu gerçeğin bir yansıması. Türkiye’nin iş kazalarında dünyanın önde gelen ülkelerinden olması bunun bir göstergesi. Soma gibi bir katliam sonrasında dahi iktidarın patronlardan yana davranmaktan bir milim geri atım atmaması bunun bir kanıtı.

Bütün bunlar işçi ölümlerinin kader, kısmet, şansızlık ile açıklanamayacağını da net olarak göstermekte. İşçiler işin fıtratından ya da kaderden dolayı değil, patronların utanç verici açgözlülüğünden ve iktidarın işçi sağlığı ve güvenliğini umursamamasından dolayı ölüyorlar.

Buna dur demenin ilk ve en etkili yolu tüm işyerlerinde işçi denetiminin sağlanmasıdır. İşçiler birinci elden işçi sağlığını ve güvenliği sağlayacak süreçte etkin olmalıdır.

Soma katliamının öncesini anlatan işçilerin felaketin habercisi işaretleri günler öncesinden yönetime bildirdiklerini, karşılığında yönetimden “bir şey olmaz” cevabını aldıklarını ve çalışmaya devam etmeye zorlandıklarını biliyoruz. Bartın’da da işçiler ve aileleri aynı şeyleri söylemekte.

Hatırlayalım, Sakarya Hendek’te 7 işçinin öldüğü, 127 işçinin yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlama öncesini de işçiler birebir aynı şekilde anlatmışlardı.

Hemen tüm iş cinayetleri öncesi benzer şeylerin yaşanmış olması işçi denetiminin ne derece hayati olduğunu ortaya koymakta.

Lakin işçiler örgütlü ve güçlü olmazsa işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği denetiminin de organik bir parçası olamaz. Müfettiş denetimleri nasıl kâğıt üzerinde kalıyorsa işçinin denetimi de kâğıt üzerinde kalır.

Bartın örneğinde olduğu üzere sendika bürokratlarının utanç verici işbirliğini de, rejimin umursamazlığını da, patronların açgözlülüğünü de aşacak olan işçi sınıfının örgütlü olması ve etkin işçi denetimidir.

Yorumlar kapalıdır.