Soma: 150 günün ardından…
Soma katliamının üzerinden 5 ay geçti. Dile kolay, 150 gün! Son olsun dendi. Tedbirler alınacak dendi. Sorumlular hesap verecek dendi. Öyle mi oldu? Hayır!
Soma’nın ardından geride kalan beş ay içinde en az 700 iş cinayeti daha yaşandı. Kısacası; ne son oldu, ne tedbir alındı, ne de bir şey değişti. Sorumlular mı? Savcılık ölen işçileri ölüme sebebiyet, mala mülke zarar ziyan verme diyerek ifadeye çağırırsa şaşırmaz noktayız.
Soma’lı kardeşlerimizle birlikte 2014 yılının ilk sekiz ayında en az 1300 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu ne açıklanabilir ne de bahane üretilebilir bir tablo. Her 5-6 dakikada bir iş kazasının gerçekleşmesi ve her gün iş cinayetlerine en az 4-5 iş kardeşimizin kurban gitmesi, iş cinayetlerinde neden ve nasıl Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü olduğumuzu gösteriyor.
Türkiye’de lafa geldiğinde insan hayatından daha kıymetli hiçbir şey yok. Lakin hepimiz biliyoruz ki aslında bu ülkede işçinin, emekçinin kısaca yoksulların hayatından daha ucuz başka hiçbir şey yok. Sıradan bir otomobilin, bir makinenin sigorta bedeli bir işçinin hayatından daha fazla ediyor. Ülkenin savcısı-hâkimi ölen, sakat kalan işçilerin hayatı ve uzuvları için kurban pazarında kilo hesabı yapar gibi bedel biçebiliyor. O göz, kol, el, ayak o kadar etmez diyen mahkeme kararları aslında bu ülkedeki acımasız kapitalist sömürü çarkının nasıl işlediğinin kanıtı durumunda.
Patronlar, onların hükümeti, medyası, hukuku vs tekmili birden, “Soma’da yaşanan katliam unutuldu, Torunlar da unutulmak üzere; bu toplum neleri unutmadı ki,” diye düşünüyorsa yanılıyorlar. Evet, bu ülkede çok şeyin üzerine sünger çekildi, birçok şey marifetle sıfırlandı. Lakin sıfırlanamayacak, asla unutturulamayacak şeyler de var; Soma gibi! Yeri ve zamanı geldiğinde işçi sınıfı hepsini hatırlatacak! Emin olabilirsiniz!
Yorumlar kapalıdır.