25 Kasım Kadın Yürüyüşü yapıldı!

Kadınlar yine bir 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde sokaklarda bir araya geldi. Tünel’de toplanan kadınlar sloganlar eşliğinde Galatasaray Meydanı’na doğru yürüdü ve bir basın açıklaması yaptı. Bu seneki yürüyüşte; hayatta kalabilmek uğruna kendilerine şiddet uygulayan erkekleri öldüren kadınların, erkek egemen yargıya karşı verdiği hukuk mücadelesinin bütün kadınlar için önemi şu sözlerle vurgulandı:

“Başka hiç kimse bir şey yapmadığı için; yıllarca saldırısına uğradığı tecavüzcüyü öldüren Nevin için, evli oldukları erkeklerin sistematik olarak maruz kaldıkları şiddetinden ancak onları öldürerek kurtulabilen Yasemin ve Çilem için; erkek şiddetine karşı sessiz kalmayıp müdahil olan ve öldürülen Aynur için; kendisini tornavidayla öldürmeye çalışan erkekten mahalle ve kadın dayanışmasıyla kurtulup hayata tutunan Hasret için, jandarmaya direnip iş makinesini durdurarak yaşam alanını savunan Rabia için, evinde tecavüz edilerek öldürülen, erkek medya tarafından ‘yalnız yaşayan bir kadın’ olduğu için öldürülmesi meşru gösterilmeye çalışılan Değer Deniz için sokaklardayız!”

Geçtiğimiz dönemde Suruç’ta, Diyarbakır’da, Ankara’da, Beyrut’ta ve Paris’te gerçekleştirilen katliamları hatırlatan kadınlar “Erkek, devlet şiddetine karşı direniyoruz. Hayatlarımızı savunuyoruz” sözleriyle mücadelenin önemine değindi. Kürt illerinde uygulanan OHAL koşulları sebebiyle bölgede yaşayan halkın her türlü demokratik hak ve özgürlüklerinin askıya alındığı ve yaşananlardan kadınların ve çocukların da nasibini aldığı vurgulandı.

Hükümetin uyguladığı politikaların kadınlara yaşamın her alanında bir katliam bilançosu sunduğunu belirten kadınlar; “Bizler ‘Hayır!’ dediğimiz, boşanmak istediğimiz, savcılığa şikâyette bulunduğumuz, koruma kararı aldığımız, sığınağa başvurduğumuz, erkek şiddetine karşı bağırdığımız, hatta yakınımızdaki başka kadınlardan destek istediğimiz için yaşamlarımızın her alanında ölümle karşı karşıya kalıyoruz. Eşitliği fıtrata ters gören, kadın düşmanı politikalarıyla AKP iktidarına karşı bizler, sadece ‘eşit’ koşullarda yaşam hakkına sahip olabilmek için hayatımızın her anında savaşmak zorunda bırakılıyoruz” sözleriyle devletin ikiyüzlülüğünü açığa vurdu.

Göçmen kadınların yaşadığı sorunlara, son dönemlerde taciz ve tecavüzün üniversitelerde sıklıkla gündeme gelmesine değinen kadınlar; basın açıklamalarını, 1 Aralık tarihinde Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşecek olan, şiddet uygulayan kocasını kendisini korumak için öldüren Yasemin Çakal’ın müebbet hapis talebiyle yargılandığı davaya dayanışma çağrısı yaparak sonlandırdı.

Yorumlar kapalıdır.