Şişecam işçisi işini geri istiyor
Geçtiğimiz sene binlerce işçinin katıldığı kitlesel grevleri hükümet kararı ile ertelenen Şişecam işçilerinden yüz kadar işçi yaklaşık üç ay önce işten atılmıştı. Nedensiz bir şekilde kapı önüne konan işçiler işten atılmalarının sebebini Kristal-İş Sendikası’nın kendilerine ihanet ederek patronlar ile anlaşma yapması olarak belirtmişlerdi. Yaklaşık 3 aydır direnişte olan işçiler 29 Ocak günü saat 14:00’te Levent Kanyon AVM önünde buluşarak Şişecam’ın sahibi İş Bankası’nın İş Kuleleri’nin önüne bir yürüyüş gerçekleştirdiler.
Çeşitli sendika, siyasi parti ve örgütlerden destek bulan yürüyüşe atılan işçilerin aileleri de katılmıştı. Yürüyüş esnasında “Şişecam şaşırma sabrımızı taşırma”, “Şişecam işçisi direnişin simgesi”, “Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa” sloganları atan kortejden İnşaat İşçileri Sendikası yürüyüş güzergâhındaki bir Paşabahçe mağazasına girip Şişecam yönetimini teşhir ettiler.
Yürüyüş İş Kuleleri önünde bir işçinin basın açıklamasını okuması ve işçilerin işe geri dönmek için topladıkları imzaları Şişecam yönetimine vermeleri ile son buldu.
Aşağıda işçilerin yazdığı basın açıklamasını paylaşıyoruz:
Basın açıklaması
Bizler cam işçisiyiz, Şişecam’ın Mersin ve Eskişehir’deki Paşabahçe ve Anadolu Cam Sanayi fabrikaları işçileriyiz.
Hani çay içtiğiniz o ince belli bardak var ya! İşte onu biz yaparız. Mutfağınızdaki borcam tepsisini de, misafire şeker sunduğunuz şekerliği de, biz yaparız.
Aldığınız konservenin kavanozundan tutun da zeytinyağı şişesine ve damacanalara kadar hepsini biz yaparız.
Bunları nasıl yaparız biliyor musunuz?
50-60 derece sıcaklığında yanan yağların dumanını, kırılan camların tozunu soluyarak, makinalardan çıkan 90 desibelin üzerindeki gürültünün içinde bazen hiç oturmadan ayakta bazen kalkmadan 8 saat oturarak çalışırız. On binlerce bardağa tek tek bakar, tonlarca yükü kaldırırız.
Biz cam işçisiyiz. Camı üretirken gençliğimizi, sağlığımızı ve hatta hayatımızı veririz.
Sizler pek bilmezsiniz!
Bizler cam üretirken canımımzı veririz.
Fatihler kolunu, Arifler, Ramazanlar, Hasanlar parmaklarını, İsmailler gözünü, Yusuflar, Mevlütler, Emreler canlarını verirler.
Tüm cam işçileri cama ruhunu verir. İşte onun için biz hem CAM işçisiyiz hem de CAN işçisiyiz.
Kulelerde çalışıp plazalarda oturanlar, Maldivler’de, Havai’de tatil yapanlar bunu bilmezler, bilemezler.
Üretimin sadece kâr etmek olduğunu sananlar, kâr için gözlerini yüreklerini karartanlar bunu bilmezler.
Sendikacılığın sadece pahalı makam otolarına binip lüks otellerde kalmak olduğunu sananlar, sendikacılığın bol sıfırlı maaş, rahat bir yaşam, yaldızlı bir kart vizit ve sadece yakınlarını kollamaktan ibaret olduğunu sayanlar bunu bilmezler, bilemezler ya da hatırlamak istemezler.
Bunu sadece biz işçiler, ailelerimiz ve aklını yüreğine koyan emekçi dostları bilir.
Şişecam dünya üçüncüsü olacakmış.
Vicdanınız, merhametiniz, insanlığınız sınıfta kalmışsa;
Sizin markanız, paranız, kariyeriniz sınıf birincisi, dünya birincisi olsa ne yazar?
Kâr için insanların, çocukların geleceğiyle oynayan işverenler, işverenin bu merhametsizliğine payanda olan işbirlikçi sendikalar ve bunlara dikensiz gül bahçesi sunan AKP hükümeti, sizlere sesleniyoruz.
BAŞARAMAYACAKSINIZ!
İNSANLIĞIN VİCDANI, KAPİTALİZME BOYUN EĞMEYECEK.
İşçilerin birliği, kararlılığı sermayeyi de onun işbirlikçisi sarı sendikaları da işçi düşmanı hükümetleri de yenecektir.
Biz işten atılan cam işçileri yaklaşık 3 aydır direniyoruz. Hem bizi işten atan Şişecam işverenine hem de işbirlikçi Kristal-iş sendikasına karşı direniyoruz.
Yanımızda ailelerimiz, çocuklarımız ve onurlu cam işçileri olduğu müddetçe 3 değil 30 ay daha direniriz. Bizde asla yılgınlık olmadı ve olmayacak.
3 aydır söylediklerimizi bir kez daha tekrarlamak istiyoruz.
Şişecam’daki bu işten atmalar haksız ve hukuksuzdur.
İş kanununa aykırıdır. Toplu iş sözleşmesine aykırıdır. İnsanlığa aykırıdır.
İşçilere söylenenlerle yapılan uygulama arasında dağlar kadar fark vardır.
İşveren yüksek ücretli, eski, yıpranmış, sendikal bilince sahip işçilerden, ileride başını ağrıtabilecek sendikacılardan kurtulmak istemiştir.
Sendika da bunu fırsat bilip kendi akraba ve yakınlarını işten atılmaktankurtarıp, muhaliflerinin işten çıkarılmasını sağlamıştır.
İşveren kendine yakın ve işbirlikçi işçileri koruyup, masum insanları işten çıkartmıştır.
İşveren rasyonel kadroları oluşturup verimli işçilerle yola devam edeceğini söylerken bunun tersi yapılmıştır.
Biz Türkiye kamuoyu önünde haykırıyoruz. Bu işten atmalar haksızdır, hukuksuzdur, mantık dışıdır.
Kristal-iş sendikası ve Şişecam işvereni işbirliği yapmıştır.
İşbirlikçi sendika istemiyoruz.
Şişecam işvereninin bu haksız ve hukuksuz uygulamasına son verip yaptığı yanlıştan dönmesini ve bizleri tekrar mevcut haklarımızla işe almasını talep ediyoruz.
Bizlerin işlerimize dönmemizi isteyen binlerce vatandaşımızın imzasını da Şişecam işvereninin dikkate almasını bekliyoruz.
Bu direniş burada bitmeyecek.
İşte ailelerimiz burada eşlerimiz, çocuklarımız, anne ve babalarımız, arkadaşlarımız burada.
Onlar bize en başında olduğu gibi yine tam destek veriyorlar. Kazanmadan bu direnişi bitirmeyin diyorlar.
Biz de Direnişçi Cam İşçileri de diyoruz ki; ÖLMEK VAR, DÖNMEK YOK. YAŞASIN ONURLU DİRENİŞİMİZ. YAŞASIN İŞ, EMEK, ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ!
Yorumlar kapalıdır.