Fidel Castro’nun ölümü üzerine

Fidel Castro’nun ölümünün ardından İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (UIT-CI) üyesi, Arjantin kardeş partimiz Sosyalist Sol, parti yöneticisi ve milletvekili Juan Carlos Giordano imzalı şu bildiriyi yayınladı.

Fidel Castro’nun öldüğünün duyurulması, dünyada geniş yankı uyandırdı. Küba halkı yasta. Dünyanın her köşesinde milyonlarca insan, Che Guevara ile birlikte, bütün dünya devrimcileri ve mücadele insanları için bir örnek olan 1959 Küba Devrimi’ni doğrudan yöneten önderin yasını tutuyorlar. Her ne kadar, sosyalistler olarak, Fidel Castro’nun ve Küba Komünist Partisi önderliğinin politik hattıyla ciddi görüş ayrılıklarımız bulunsa da, Küba halkının ve dünya solunun mücadele insanlarının kederini paylaşıyoruz.

Miami “gusanera”sı (kurtçukları) ve Donald Trump gibi onun ölümünü kutlayanlar başta olmak üzere, dünyanın her köşesinden gericilerin tüm söylemlerini reddediyoruz.

Tüm antiemperyalist ve sosyalist mücadele insanları kendilerini, Ocak 1959’da Che ve Camilo Cienfuegos ile birlikte Batista diktatörlüğünü deviren Küba halkının bu zaferine önderlik eden Fidel Castro ile Amerikan emperyalizminden kopan, şeker ve petrol çokuluslu şirketleri ile burjuvaziyi ve Kübalı büyük toprak sahiplerini mülksüzleştiren tarım reformunun mimarı Fidel ile (bu tedbirler Küba halkının sağlık ve eğitim haklarını kazanmasını sağladı), Girón Plajı’nda Amerikan istilasına karşı koyan, Şubat 1962 Havana İkinci Deklarasyonu’nda Küba’da sosyalizmi ilan eden ve “devrim yapmanın her devrimcinin görevi” olduğunu söyleyen Fidel ile özdeşleştirmektedir.

Ancak ne yazık ki, Fidel Castro’nun bir başka yüzü var ki söylemeden geçemeyiz. Bunun, ona inanmayı sürdüren binlerce mücadele insanını üzebileceğini biliyoruz.

Betimlediğimiz devrimci seyir, Fidel Castro’nun Sovyetler Birliği Komünist Parti bürokrasisi ile vardığı anlaşmayla sona erdi. 60’lı yılların ortalarından itibaren Fidel, Stalin’in emperyalizm ile “barışçıl şekilde bir arada yaşama” politikasını kabul etti ve Che’nin sosyalist devrimi Amerika’ya ve bütün dünyaya yayma politikasını terk etti. Bu noktadan sonra Fidel Castro, tüm devrimlerin ilerlemesine karşı çalışmaya başladı ve hâlâ varlığını sürdüren tek partiye dayalı bürokratik rejimi güçlendirdi.

1968’de Çekoslovakya halkı Stalinist diktatörlüğe başkaldırdığında Fidel, bu bürokrasi karşıtı devrimi bir kan banyosunda boğan Rus tanklarının istilasına destek verdi. Fidel, 1979’da Nikaragua’da diktatör Somoza devrildiğinde, “Nikaragua’yı yeni bir Küba yapmamayı” tavsiye ederek Sandinistlerin Somoza karşıtı burjuvalarla bir hükümet kurmalarını ve mülksüzleştirme tedbirlerinde daha ileriye gitmemelerini destekledi. Yakın geçmişte Venezuela’da Fidel, bu ülkenin “sosyalizmi inşa” etmekte olduğunu iddia ederek –oysa tam tersi yapılıyor- Chavez ve Maduro’nun sahte “21. yüzyıl sosyalizmi”ne destek verdi.
Chavezcilik kapitalist yapıyı korudu; Chevron, Total ve Repsol gibi çokuluslu şirketlerle anlaşarak, bir boliburjuvazi yaratıp onu kayırarak, tüm protestoları kriminalize ederek ve Venezuela halkını açlığa terk ederek petrol sektöründe karma şirketler oluşturdu. Aynı zamanda bu yıllar boyunca Fidel ve Küba önderliği, halklarının aleyhine düzenlemeler gerçekleştiren Brezilya’da Lula ve Dilma’nın, Bolivya’da Evo Morales’in Arjantin’de Kirchnerlerin sahte “ilerici hükümetlerini” destekledi. Ve Küba’da devrimin kazanımları yıllar geçtikçe, geçtiğimiz yüzyılın sonunda tasfiye edildi. Küba ekonomisinin yabancı sermayeye, Kanada ve Avrupa çokuluslu şirketlerine emanet etme politikası teşvik edildi, kapitalizm restore edildi.

Küba halkının acısını paylaşıyoruz ve 1959 Devrimi’nin bayrağını ve Che’nin “sosyalist devrim ya da devrim karikatürü” söylemini yeniden sahiplenmek için, tek parti rejimine karşı sendikalarda, öğrenci örgütlerinde ve siyasi partilerde bağımsız olarak örgütlenme hakkı için mücadeleye çağırıyoruz.

Latin Amerika’nın ve bütün dünyanın antikapitalizm ve antiemperyalizm savaşçıları için yeniden bir deniz feneri olması için Küba’nın, emekçi halk için demokrasiyle birlikte yeni bir sosyalist devrime ihtiyacı var.

 

Juan Carlos Giordano
Sosyalist Sol (Arjantin) yöneticisi, Solun ve İşçilerin Cephesi milletvekili

26 Kasım 2016

Yorumlar kapalıdır.