Mühürlenen elektrik sayacı nasıl açılır?

Olayların takibi giderek güçleşiyor. Ajansların, gazetelerin KHK’ler vasıtası ile kapatılması, akademisyenlerin ihraç edilmesi, Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarlarının gözaltına alınmasının ardından Belediye Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile HDP Parti başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ve onlarca yöneticinin tutuklanması… Tüm bu baskı ve tutuklamalar Saray’ın tuttuğu yolun nerelere uzanabileceğini gösteriyor. Musul macerası, Rakka hevesi ile Erdoğan’a başkanlığın yolunu açacak her şey mübah görülüyor. Ancak bu hızla yolun sonunu kazasız belasız görebilecekleri meçhul!

Bildiklerimiz; son KHK’ler ile 340 dernek, 173 yayın organı (TV, radyo, gazete, web sitesi, yayınevi) kapatıldı. Bu kapatmalar nedeniyle en az 2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı. En az 775 basın kartı ve 49 pasaport iptal edildi. Bir dilbilimcinin ardından bir karikatürist de içeride! Bu haberleri yaymak öğrenmek de yasaklı, WhatsApp, Facebook, Twitter’a erişimi yavaşlatıldı. Gelin görün ki, bu yazıyı yazarken kapatılan derneklerin tam listesine bakmak için google’a “mühürlenen” yazdım. Google ülkede en çok aratılan şeylerle beni tamamladı: Mühürlenen elektrik sayacı nasıl açılır…

İçinden geçmekte olduğumuz süreç “patron çıldırdı”dan öte anlamlara sahip. Başarısız darbe girişimin ardından Erdoğan yönetimi devletin neredeyse tüm organlarını boşalttı. Siyasi tarihin en karanlık dönemlerinden olan 90’lı yıllarda dahi, Kürt illeri için çıkarılan KHK’lar Anayasa Mahkemesince denetlenirken bugün “fiili durum”la anayasa da ortadan kalkmış durumda. Ancak ayakta kalmak için baskı ve rejimde radikal değişikliklere ihtiyaç duyan Erdoğan’ın bu değişiklikleri yapabilecek bir kadrosu mevcut değil. Erdoğan’ın baskı ve şiddetle doldurduğu boşluğu yeniden burjuva hukukunun sınırlarına sokabilmesi için kendi partisinin dışında desteklere de ihtiyacı var. MHP’ye, CHP’ye ve düzen içinde müzakere masasında uslu uslu oturacak bir Kürt önderliğine ihtiyacı var. Saray ilk tökezlediğinde  iktidarın muhalefeti ona el uzatmazsa, fiske vuruşuyla yıkılacağından şüphemiz olmasın. Google’dan anladığım belli ki ülkece yasaklanan kapatılan şeyler karşısında “of allahım her şey bitti eyvah” diyip durmuyoruz. İyi kötü kapımıza vurulan mühürü kaldırmanın yollarını arıyoruz. Görmeyenler için, Cumhuriyet gazetesinin çalışanları yayınlarına takılan mührü söküp attı, yerine kapıya ‘Bu işyerinde cesaret var’ pankartı astı. Grevler yasaklıysa, mitingler eylemler engelliyse de bizlerde bu mührü sökecek cesaret var, bu okulda dayanışma var, bu partide, sendikada güç var diyebilmemiz gerekiyor.

Yorumlar kapalıdır.