Direnişteki Termokar işçisi: Er ya da geç, Termokar’a sendika girecek!

2017 yılı Nisan ayında Termokar fabrikasında düşük ücret, uzun ve kuralsız çalışma koşullarına karşı ve güvenceli iş, insanca bir yaşam için bir araya gelerek Disk Birleşik Metal İş sendikasında örgütlenme kararı almıştık. Üyeliklerin başladığı sırada, fabrika müdürü Seckin İçağası işçilere baskı yaparak, sorgu odaları hazırlayıp işçilerin e-devlet şifrelerini isteyerek, işten atma tehditleri savurmuştu. Ardından da yasa ve kural tanımadan, patrona şirin gözükmek için 14 termokar işçisinin işlerine son vermişti. O dönem işten atılan işçiler müdüre anayasal haklarını kullandıklarını, isteyen işçinin istediği sendikaya üye olabileceğini, bu durumu hiç kimsenin engelleme hakkının olmadığını, kim ki engellerse suç işlediğini ifade etmiştik. Şimdi bizi işten atmış olabilirsin ama biz işimize sendikalı olarak geri döneceğiz ama sen ve bizi tehdit edenler burada olmayacaksınız demiştik.

Sendikal hakkımızı engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunup, müdür hakkında da sendikamızla birlikte savcılığa gidip işten atılan işçiler olarak davacı olmuştuk. Savcılık suç duyurumuzu kabul ederek, kendisi hakkında 6 ay ve 2 sene arasında para cezasına çevrilemeyen hapis cezasıyla yargılamaya başlandığını belirtmişti. Aradan bir sene geçmesine rağmen Termokar işçilerini hiçbir baskı ve tehdit yıldıramamış ve sendika üyeliğine devam etmişlerdir.

2018 yılı Nisan ayında yeterli çoğunluğu sağlayan Birleşik Metal İş sendikası yetkiye başvurup bakanlık onayıyla Termokar fabrikasında yetkili sendika olma hakkını kazanmıştı. Fabrika yetkilileri tekrar yasa tanımayan tavırlarını göstererek, bu defa aralarında hamile ve engelli işçilerin de olduğu yaklaşık 16 işçiyi kıdemsiz, ihbarsız ve vicdansız bir şekilde işten atarak adeta fabrikadaki bütün işçilere gözdağı vermeye çalışmıştır. İşten atılan işçiler sendikalarıyla birlikte karar alarak fabrika önünde direnişe geçmişler, haklılıklarını bir kez daha vicdan sahibi olmayanların yüzlerine haykırarak, kendilerine, sendikalarına ve her şeyden önemlisi işçi arkadaşlarına güvenlerini bir kez daha göstermişlerdi.

Sıcak, yağmur, sağlık koşulları demeden fabrika önündeki direniş çadırlarını terk etmeyen biz işçiler, bugün sendikal örgütlenmeyi engelleyen müdür Seckin’in şirin patronu tarafından işten atıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Halbuki, Termokar’a sendika girip toplu sözleşmeye oturulmuş olsaydı müdür Seckin’in bile hakları olacaktı. Ama bu son işten atılma biz işçilere bir şey daha öğretti: birlikte, örgütlü, sendikalı olunca bütün zorlukların ve baskıların üstesinden nasıl gelindiğini, mücadele edilerek nasıl kazanılacağını. Çünkü atılan işçiler güvenli bir iş, güvenli bir gelecek, onurlu bir yaşam için, sendikalı olmanın önemini bildikleri için direniyorlar. Her şeyden önemlisi çocukları için ayaktalar. Er ya da geç, Termokar’a sendika girecek. Biz bunu dün müdür Seckin’e “sen gideceksin biz sendikalı döneceğiz” dediğimizde nasıl biliyorsak, bir gün sendikalı çalışacağımızı da biliyoruz. İşçi arkadaşlar şunu unutmayalım, patron çocukları kadar işçi çocukları da sevimlidir. Direnişteki işçi arkadaşlarıma, fabrikada çalışan işçi arkadaşlarıma ve sendikama, örgütlülüğümüze olan inancımla, çocuklarına güzel bir gelecek bırakmak için mücadele eden tüm işçilerin cesaretiyle hepinizi selamlıyorum.

Termokar’a sendika ya girecek ya şalter inecek!
İnadına sendika inadına DİSK!
Yaşasın Termokar işçilerinin onurlu mücadelesi!

Termokar’da işten atılan direnişçi bir işçi

Yorumlar kapalıdır.