BMİS sözleşmesi yetecek mi?

Birleşik Metal İşçileri Sendikası (BMİS) ile Elektromekanik Metal İşverenler Sendikası (EMİS) arasında, BMİS’te örgütlü olan yaklaşık 2 bin 500 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imzalandı. 2 yıllık sözleşmede sendikalı işçilere yüzde 24 oranında zam ve sosyal haklarda yüzde 30 oranında iyileştirme yapıldı. BMİS sözleşmeyi bugüne kadar yapılan en iyi sözleşme ve tarihi bir başarı olarak duyurdu. Metal işçilerinin sınıfın en örgütlü ve mücadeleci kesimi olduğunu hesaba katarak sözleşmeyi değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır. Metal işçilerinin taban basıncı ile sendika yönetimini greve çıkmaya zorlaması ve fiili grev ve direniş kararı almakta çekinmemeleri böyle bir sözleşmenin imzalanmasına vesile olmaktadır.

Buna rağmen, son enflasyon oranı ve hayat pahalılığının işçi sınıfında yoksullaşmayı derinleştirmiş olduğu bir gerçek. Çarşıda, pazarda, marketlerde temel gıdalara gelen zamları rahatlıkla hissediyoruz. Bunun yanında doğalgaz, akaryakıt, su, elektrik ve ulaşıma da düzenli zam yapılmakta. Bu zamlar işçi ve emekçiler için derin bir yoksullaşma doğurmakta, hayat pahalılığı işçi sınıfında ağır tahribatlar yaratmaktadır. Ekonomik krizin bedeli ise patronlar tarafından işçilere kesilmek istenmekte, konkordato ilanlarıyla şirketlerin borcu bütün toplumun sırtına bindirilerek, krizin faturasını emekçilere ödetmenin hesabı yapılmaktadır. Ekonomik krizde patronların hemen sarıldıkları yöntem ise işten çıkarmalar olmaktadır.

Kriz koşullarında işçilerin konumlarını korumaları ve kazanım elde etmeleri ancak örgütlenerek, ekonomik krize karşı emek eksenli çözüm arayışlarına girerek ve mücadeleci bir program ortaya koyarak mümkün olabilir. Dağınık ve örgütsüz olduğumuz her anda fatura daha da kabarık olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, sendikalı işçilerin kriz koşullarında kendi sendikalarına tabandan baskı kurarak, krize karşı bir mücadele programı ortaya koymaları hayati bir öneme sahip. Ekonomik kriz ve işten çıkarmaların yaşandığı bu dönemde, BMİS’in yaptığı sözleşme önemli bir kazanımdır.

Bununla birlikte, yapılan sözleşmelerde enflasyon baz alınırken en alt seviye kabul ediliyor ve zammın altı ayda bir yapılarak iki yıla yayılması planlanıyor. Gerçekte ise enflasyon her zaman yüksek çıkmakta ve üç ayda bir enflasyon oranı değişmektedir. İşçilerin enflasyona ezdirilmemesi için bütün ücretler derhal enflasyon oranında arttırılmalı, sonrasında da üç ayda bir enflasyon oranında iyileştirilmelidir. Metalde yapılan sözleşmenin kazanımını sınıfın geneline yaymak, böyle bir mücadele programıyla patronların karşısına çıkmakla mümkün olabilir. Patronların saldırılarına karşı ancak bu talepler ve mücadele programı ile karşı durabiliriz.

Yorumlar kapalıdır.