Tarihte bu ay: Türkiye’de ilk 8 Mart kutlaması


“Son zamanlarda Osmanlı kadınlığı can sahibi olduğunu, var olduğunu gösterdi. Onun her an iniltiler içinde kopup gelen sadasını işitiyoruz. ‘Biz varız, uyanıyoruz, kalkacağız, kalkınız, yol gösteriniz’ diyor. Bu hareketi kadınlığın bütün tabakalarında müşahede ediyoruz. Düşünenler eski hayattan bıktı, düşünemeyenler de bıktı. Artık başka bir hayata girmek ihtiyacı, hemen kadınlığın her tarafında his olundu… Artık şimdi yaşayışımızın yanlışlıklarını bulup ortaya koyuyoruz… Artık iman ettik ki hayatımız iyi bir hayat değildir… Artık kadınlık böyle yaşamayacaktır ve yaşayamaz. Buna katiyen emin olunuz.”

Yukarıdaki alıntı, Osmanlı döneminde kadınların çıkardığı Kadınlar Dünyası dergisinin 30 Mart 1918 tarihli sayısından. Türkiye’de 8 Mart ilk defa 1921 yılında kutlandı ancak kadınların mücadelesi çok daha öncesine dayanıyor. Osmanlı’da 1870’lerde başlayan kadın hareketi söz söyleme hakkı, eğitim ve çalışma hakkı, çok eşliliğin ilgası gibi talepleri benimseyerek mücadele ediyor; kadınlar bir yandan batıdaki kadın hareketleriyle iletişim halinde olup bir yandan da dernekler kurarak örgütleniyorlardı.

Bu dönemde 40’a yakın kadın dergisi çıkarıldı, yüzlerce kitap yayımlandı. 1913’te yayın hayatına başlayan Kadınlar Dünyası dergisi kadınların eğitim ve çalışma hayatında yer alması için politikalar geliştirdi ve dergide kadınlardan gelen okur mektuplarına yer verdi. Bu dergiden önce 1845 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Rum kadın dergisi Kypseli, 1862’de ise ilk Ermeni kadın dergisi Gitar yayına başladı. Yine 1913’te Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti (Kadın Haklarını Savunma Derneği) kuruldu. Osmanlı feministlerinin kadın haklarını savunmak için kurduğu cemiyet kadınlara yükseköğrenim olanakları sağlanmasını ve kadınların kamu kuruluşlarında istihdam edilmesini talep ediyordu. Kadınların ısrarlı talepleri sonucunda 1914’te Darülfünun’da kadınlar için konferanslar düzenlenmeye başladı. Kadınlar 1919’dan itibaren oy hakkı talep etmeye başladılar.

Bu dönemde feminizmin temel gündemlerini konu alan kadınlar aynı zamanda sınıf mücadelesinde de yer aldılar. Osmanlı’da 1872-1907 arasında gerçekleşen 50 grevin 9’unu kadınlar ya örgütlediler ya da bu grevlere aktif bir şekilde katıldılar. Bunların arasında kadınların destek verdiği 1873 Tersane grevi ve ödenmeyen ücretlerin derhal ödenmesi için 50 kadının örgütlediği, Osmanlı tarihinin ilk kadın grevi olan 1876 Feshane grevi bulunuyor.

Türkiye’de kadın hareketi Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde sönümlenmesine rağmen, 1870’lerden bugüne hâlâ devam ediyor. Kadınlar hayatlarına sahip çıkmaktan, dünyayı değiştirme kararlılığından vazgeçmiyor. Kapitalizm ve erkek egemen sistemi birlikte devirmek için her gün ve her yerde mücadele ediyorlar.

Yorumlar kapalıdır.