Eli kulağında!

AKP 18 yıldır iktidarda. İşsizlik bitti mi? Bitmedi. Yoksulluk bitti mi? Bitmedi. Yolsuzluk  bitti mi? Bitmedi. Kayırmacılık bitti mi? Bitmedi. Nokta! Bitmediği gibi her biri aldı başını gitti. Bugün dünden çok daha borçlu bir ülke miyiz? Evet, öyleyiz! Ancak savaş yıllarında yaşanacak bir işsizlik yaşıyor muyuz? Evet, yaşıyoruz! Kayırma ve yolsuzluk kol kola arşa ulaşmış durumda mı? Evet, fetvası bile veriliyor! Şeffaflık var mı? Yok. Denetim var mı? Yok. Hesap verme var mı? O da yok. Sorumluk zaten hiç vaki olmadı!

Keyfilik ve “ben yaptım oldu” yeni hukuk düzeni oldu mu? Oldu. “Çalıyorlar ama çalışıyorlar” temennisinin yalan olduğu çoktan ortaya çıktı mı? Çıktı. Adalet intikamdan, kalkınma birilerinin küpünü doldurmasından ibaret mi? İbaret. Sonuç: İstisnasız, tartışmasız cumhuriyet tarihinin gördüğü açık ara en başarısız yönetimle karşı karşıyayız. Doğru mu? Doğru. Ülkenin 18 yılı buza yazılmış bir yazı misali, arkasında bir enkaz bırakarak yitip gitti!

Dünü yitirdik. Bugünümüz ipotek altında. Peki, geleceğimiz ne olacak? Ayasofya’da iki rekat namaz, ölmüşlerin ruhuna okunmuş bir fatiha belki biraz göğüsleri kabartacak, biraz acıları hafifletecek. Geçici bir huzur da verecek belki. Sonra? Cemaatler dağıldığında işi olan işinin, aşı olan aşının başına gider. Ya işi, aşı olmayan milyonlar! Onlar ne yapacak? “Her koyun kendi bacağından asılır” mı diyeceğiz? “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” mi?

Ortada beş yol, beş seçenek yok. Birçok insan işini, gelirini, hemen herkes huzurunu, güvenini kaybetti. Ne olacak? Nereye doğru gidiyoruz? Bunun basit bir cevabı var. İnsanlar ayçiçeklerinin yüzünü güneşe dönmesi gibi yüzlerini ekmeğin, adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve huzurun olduğu yöne çevirirler. Mevcut iktidar 18 yılda bunları sağlayamadığı gibi milyonları evdeki bulgurdan da etti. Değişim vakti geldi de geçiyor. Eli kulağında. Yönümüz emekten, sözümüz adaletten, varlığımız eşitlikten ve özgürlükten yana olsun…

Yorumlar kapalıdır.