Yurtiçi Kargo: “İşten çıkarılsak da örgütlenmeye devam”
Merhaba Gazete Nisan,
Ben Yurtiçi Kargo firmasının Boğaziçi aktarma merkezinde kurye olarak çalışmaktaydım. Yaklaşık 2,5 yıl ağır şartlarda çalıştım. Pandemi şartlarında özellikle kargo işçisi olarak çok zor koşullar altındaydık. Sabah 04.30 gibi uyanıp 05.30 gibi işbaşı yapıyordum. Her türlü kargo taşıyorduk, bazen ağırlığın 40-50 kg’a kadar çıktığı oluyordu. Buna rağmen, şefler daha tempolu çalışmamızı istiyorlardı. Çoğu arkadaşımız ise işsiz kalma korkusuyla pandemi koşullarında buna itiraz edemiyordu.
Buna rağmen ben ve birkaç arkadaş bu koşullara karşı bir şeyler yapmak gerektiğini aramızda konuşuyorduk. Daha sonra işyerinde sendikalaşmamız gerektiğine karar verdik. Sendikalı olan diğer kargo şirketlerinde işçilerin bize göre daha iyi koşullarda çalışıp, daha iyi maaş aldıklarının farkındaydık. Aldığımız asgari ücretti, bu koşullarda nerede çalışsak bu parayı alacağımızı biliyorduk ve diğer arkadaşlara da bunu anlatmaya çalıştık. Kısa sürede birçok arkadaşa ulaştık.
Bunu bir şekilde duyan işveren, beni ve dört arkadaşımı işten çıkardı. Bunu pandemi koşullarında sözde işten çıkarmak yasakken yaptı. Bütün cezayı ödeyeceğini belirterek apar topar işimize son verdi. Bu da sendikadan ne kadar korktuğunun belirtisiydi.
İşten çıkarılmam bugünün zor şartlarında beni ve ailemi daha da zorladı. Okula giden üç çocuğum var, bunların uzaktan eğitim alabilmesi için her birine bir tablet almak zorundaydım. Üzerine gelen borçlarım bunu daha da işin içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Bir diğer arkadaşım ev kredisine girmişti, bunu ödemesi imkânsız hale geldi; çünkü 2 yaşında bir çocuğu var, eşi de çalışmıyor. İşsizlik ödeneği, kredisine bile yetmiyor. Bir diğer arkadaşım yaklaşık 10 aydır işsiz ve kiracı. Ancak yine de şunu biliyoruz: Ancak mücadele ederek, örgütlenerek ve sendikalaşmayı büyüterek, bu ağır çalışma koşullarını ve düşük ücretleri bize reva gören patronlara karşı durabiliriz!
Yorumlar kapalıdır.