Patronlar “sermaye dostu” iş kanunu istiyor!
Fıkra bu kadar, deyip yolumuza devam edebilirdik. Ama burası Türkiye. Ve “fıkra” bu kadar değil! Patronlar ciddi ciddi yürürlükteki 4857 Sayılı İş Kanunu’nun işçi dostu bir kanun olduğunu ve değişmesi gerektiğini söylüyor. Talepleri “ekonomi dostu” bir iş kanunu!
Tansu Çiller 30 yıl önce 5 Nisan Kararları’nın altına imza atarken “son sosyalist devleti yıktık” diyordu. Bu arada patron jargonunda sosyalist demek kamusal hak ve hizmet, kurala bağlanmış emek piyasası, emeklilik gibi sosyal hak ve kazanımlar demektir.
Nitekim 30 yıldır hükümetler değişse de bu mantıkla sermaye dostu yasalar birbiri ardına yürürlüğe girdi. Bunlardan biri de değişen iş yasasıydı. Bugün ekonomi dostu olmadığı söylenen 4857 Sayılı İş Kanunu, 2003 yılında 1475 Sayılı İş Kanunu yerine yürürlüğe girdi.
Esnek ve güvencesiz çalıştırmanın önü açıldı. Taşeron çalıştırma yeni iş düzeni haline geldi. Kıdem tazminatı gibi birçok hak tırpanlandı. Mezarda emeklilik gibi büyük hak kayıplarına yol açan yasalar bunlara eşlik etti. İşçi sınıfı hak ve kazanımlar açısından onlarca yıl geriye gitti.
İşte işçi sınıfı açısından böylesine büyük tarihi kayıplara yol açan 4857 Sayılı İş Kanunu şimdi patronlara yetmiyor. Daha da sermaye dostu, işçi düşmanı bir iş yasası istiyorlar.
Bugün Polonez’den As Plastik’e, MKB Rondo’dan Eker’e, Tarkett’ten Elba’ya, Mersen’den Fernas’a dek tüm mücadele ve grevlerin ana teması sendikal örgütlenme hakkı, insan onuruna yaraşır ücret ve çalışma düzeni, iş güvencesi ve zorbaca işten çıkarmanın son bulması!
Patronların sermaye dostu iş yasası talebi de tam burada devreye giriyor. Patronlar kıdem tazminatının kendilerine fon haline gelmesini istiyor. Patronlar işe iade tazminatının, sendikal tazminatın, işsizlik sigortasının son bulmasını istiyor. Onlara göre bunlar “katı” düzenlemeler.
İstiyorlar ki istedikleri zaman, istedikleri şekilde işçiyi kapının önüne koyabilsinler. Ama bunun bir bedeli olmasın. Üstelik işsizlik fonu, kısa çalışma ödeneği hep kendi hizmetlerinde olsun.
Bitti mi? Hayır! Patronlar istiyor ki sosyal güvenlik denetimleri de randevulu olsun. Çat kapı denetim yapılmasın. Sigortasız, kayıtsız işçi çalıştırmanın önünde engel olmasın. Meslek liseliler bir gün okulda, dört gün fabrikalarda olsun…
Bu derece kâr ve sorumsuzluk beklentisinin adını doğru koyalım: Bunlar bir iş yasasının değil, olsa olsa kölelik yasasının konusu olabilir…
Yorumlar kapalıdır.