Çip kriziyle karşı karşıyayız

Hepimiz için baharın müjdesi olan zamanlardan geçiyoruz, havalar ısınmaya başladı ve günler hemen bitmiyor. İstanbul ve çevresi her ne kadar yeni yıla barajlardaki su kriziyle başlasa da son aylardaki yağışlar bizi bir süreliğine daha kurtarmışa benziyor. Fakat sadece ülkemizle sınırlı olmayan ve önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz küresel iklim krizi aslında önemli bir üretim krizine sebep oldu, o da “çip krizi”. Çip üretiminin düşmesi ve artan talep yüzünden Türkiye’de de fabrikası bulunan başta araba şirketleri üretimine ara verirken, çoğu teknolojik ürün, telefon veya bilgisayar ya temin edilemiyor ya da lansmanları ertelendi. Gelin bu olayın iç yüzüne beraber bakalım.

Çip nedir ve neden bu kadar önemli?

Gündelik kullanımında bilgisayarın beyni denilen çipe, birbiri içine geçmiş katmanlı entegre devreler bütünü diyebiliriz. Bu sayede basit hesap makinesi işlemlerinden karmaşık evren hesaplarına kadar her şeyi yapabiliyoruz. Her çip aslında farklı ihtiyaçlar için tasarlansa da karmaşık yapısı ve ileri teknoloji içeren üretim süreçlerinden dolayı dünyada sayılı tesis bunu üretebilmekte. Herhalde ilk aklımıza gelen, Silikon Vadisi gibi ikonik bir teknoloji geliştirme bölgesine sahip Amerika Birleşik Devletleri’nin bu çip üretim tesisine sahip olduğu ama ne yazık ki öyle değil. Dünyadaki çoğu çip tahmin etmeyeceğiniz şekilde Tayvan’daki TMSC (Taiwan Semiconductor Manufacturing Company) fabrikasında üretilmekte. Peki TMSC ve bölgedeki birçok ufak şirket tarafından arz-talep dengesi doğrultusunda karşılanan çip ihtiyacı neden şimdi darboğaza girdi? Bunun iki nedeni var.

  1. Tayvan’daki kuraklık

Hani demiştik ya İstanbul bu sene kuraklığın kıyısından döndü diye, Tayvan maalesef bununla direkt yüzleşmek ve mücadele etmek zorunda. Normal şartlarda Tayvan’da senede dörde yakın tayfun gerçekleşirken, 2020 yılında hiç gerçekleşmemiş. Bu yüzden de son 56 yılın en kurak yılıyla karşı karşıya. Suyun ise çip üreten fabrikalar için önemi ayrı. Çünkü çip üretiminde ortamın tozdan arındırılması ve “0” kirlilik çok önemli, hatta olmazsa olmazı. Bu yüzden sadece TMSC şirketi günde 156 ton su tüketmekte ve şimdiden tankerlere su almaya başlamış durumda. Diğer açıdan tahmin edeceğiniz gibi TMSC ve tedarik zincirindeki diğer fabrikaların çip üretiminde ciddi miktarda elektrik enerjisine ihtiyacı var. Kuraklık nedeniyle bu da sıkıntıda gözüküyor.

2. Serbest piyasa daha çok kâr ister

Şu an çip üretim piyasasında yüksek kâr getiren iki teknoloji var: biri daha küçük transistörlere sahip CPU’lar yaparak laptop ve cep telefonu gibi işlem gücü gereksinimi fazla olan cihazlara daha düşük enerjiyle bunu sağlayabilmek, diğeri de grafik işlemcilerine yönelik çip setler geliştirmek, çünkü bu çip setler modifiye edilerek çoğu Bitcoin madenciliğinde kullanılmakta. Bu iki nedenden dolayı da çip üreticisi firmalar, başta TMSC olmak üzere bunlara odaklanmış durumda. Bu yüzden araba sektöründeki üretim durma noktasına geldi, çünkü birim başına çip maliyetini kısmak isteyen araba üreticisi şirketler bu durumla rekabet edemiyor. Ford veya VW’nin yaşadığı bu sorunu, ne yazık ki, medikal veya başka teknolojik sektörlerde de yaşayacağız.

Peki ne yapmalı?

Çip artık insanlık için vazgeçilmez bir teknoloji, bu yüzden tasarımından üretimine kadar değiştirilmesi gereken birçok noktası var. Bunlardan ilki, çip ile ilgili patentlerin iptal edilmesi gerekliliği. Çünkü bunlar sadece üreticilerin ve onların sermayedarlarının çıkarını koruyor. Diğeri de her devletin kendi çip üretim tesislerini ivedilikle hayata geçirmesi ve çiplerin ihtiyaçlara göre yeniden tasarlanmaları gerekliliği. Nasıl Covid-19 patlamadan önce öncülleri SARS veya MERS hastalıklarıyla bizlere kendini göstermişse, bir benzerini çip sektörü için de yaşamaktayız. Tekrarlanmaması ise iktidar ve devletlerin elinde.

Yorumlar kapalıdır.