Yurtiçi Kargo’da işçi kıyımı devam ediyor. Mahkeme şahitliği yaptığı için işten atılan işçi ile söyleşi

Yurtiçi Kargo’da sendikalı oldukları için işten çıkarılan iş arkadaşları lehine mahkemede şahitlik yaptığı için kendisi de işten çıkarılan kargo işçisi Süleyman Eken ile işten atılma süreci ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.

Gazate Nisan: Kaç senedir bu işte çalışıyorsunuz ve çalışma koşullarından bahseder misiniz?

Süleyman Eken: Dört senedir bu işte çalışıyordum. Sabah 05:30’da iş başı yapıp sabah 8-8:30’a kadar aralıksız hızlı bir tempoyla çalışıyorduk. Örneğin sabah gelen kargo sayısı 30 bin civarındaysa sabah 8.30’a kadar en az 20 bin kargoyu indirip yüklememiz gerekiyordu. Bu da çok hızlı bir tempo gerektiriyordu. Bunun yanında kargoların bazıları çok ağır oluyordu. Palet, demir hatta taş bile taşıdığımız oluyordu. Yukarıdan aşağı doğru müdürden şefe, şeften en altta bize gelen hızlı çalışma baskısı da vardı. Yukarıda filler tepişirken altta bizler, karıncalar eziliyoruz.

G.N: Sendikalı olan arkadaşlarınıza davalarında şahitlik yaptığınız için işten çıkarıldınız, fakat siz sendikalı değildiniz, neden sendikalı olmadınız?

S.E: Arkadaşların sendikaya üye olduklarını bilmiyordum. İşyeri sendikaya karşı olduğundan örgütlenme işleri gizli yürütülüyordu. Arkadaşlar arka arkaya işten çıkarıldıktan sonra sendikalı olduklarını öğrendik. İşten çıkarılan iki arkadaş öncesinde bana kendilerinin de işten çıkarılabileceğini söylediler ve öyle de oldu. “Şahitlik yapar mısın?” diye sordular. Ben de her zaman yanlarında olduklarını söyledim ve şahitlik yaptım. Duruşmadan bir gün önce de işten çıkarıldım.

Ben kendim sendikaya üye olmadım. İşten çıkarılan 15 arkadaşa sendikanın yeterince sahip çıkmadığını düşünüyorum. Avukat desteği sunmuşlar ama bence bu işler sadece avukat desteğiyle olacak şeyler değil. Sendika daha çok arkalarında dursaydı belki daha iyi bir faaliyet olabilirdi. Bu sebeplerden sendikaya üye olmayı düşünmedim ama sendikalı arkadaşlara her zaman yanlarında olduğumu söyledim. Cumhuriyet Gazetesi’nde sendika başkanının röportajında okudum. Yüz kişi sendikalı olduğu için Yurtiçi Kargo’da işten çıkarılmış. Bunu gazeteden öğreniyoruz. Bu yüz kişi çıkarılırken sendika neredeydi? Ne yaptı? Sadece avukat desteği ile olmaz bu işler. Ben bugün baroya gitsem o da bana avukat verir. Twitter’dan ben sesimi duyurdum. Binlerce insan sahip çıktı. Yüzlercesi avukat desteğinde bulunabileceklerini söyledi. Sendika işçilerin aidatlarıyla ayakta duruyor. Avukat desteğinden başka şeyler de yapmalıydı diye düşünüyorum. Ben tek başıma sesimi duyurmaya çalışıyorum.

G.N: Sözde işten çıkarma yasağı varken sen ve diğer arkadaşlarınız salgınn sürecinde işten çıkarıldınız. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

S.E: Bildiğim kadarıyla işten çıkarmanın belirli bir cezası var. Bu ceza büyük şirketler için hiçbir şey ifade etmiyor. İstedikleri gibi çıkarmaya devam ediyorlar. Parası olanlara yasak yok, kapının önüne koyuyorlar. Salgın falan dinlemiyorlar. Yurtiçi Kargo kesinlikle sendika istemiyor. Onun için gerekli parayı verip rahatlıkla işten çıkarıyorlar. Beni de hakkımı vermeden işten çıkardılar.

G.N: Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

S.E: Ben bireysel olarak tepkimi ortaya koydum ve bu işin gündeme gelmesini sağladım ama benden önce sendikalı olduğu için işten çıkarılan arkadaşlarla beraber görüşmeyi düşünüyoruz. Hep beraber ne yapılması gerektiğini konuşmamız lazım. Ortak bir karar alıp Yurtiçi Kargo’nun bu hukuksuz tavrını teşhir etmemiz gerekiyor. İşyeri önünde bir basın açıklaması olabilir. Başta sendika olmak üzere diğer emek dostlarının da bu mücadeleye omuz vermelerini bekliyoruz. Gerekirse kendim diğer arkadaşlarla bir sendika kurarım. Bu sendikada koltukta oturan kimse olmayacak, kimse oturmayacak, işçilerin kendileri olacak, böyle bir düşüncem var.

Yorumlar kapalıdır.