Rus emperyalizminin doğu Ukrayna’yı ilhak etmesi kabul edilemez!

Tüm emperyalistler ve yayılmacı güçler, Ukrayna’dan elinizi çekin!

Rusya, işgali altındaki Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde düzenlettiği gayrimeşru referandumun ardından, bu toprakları ilhak etti. Rusya’nın otokrat devlet Başkanı Putin, 30 Eylül günü Kremlin Sarayı’nda düzenlediği törende, bu bölgelerin kukla liderleriyle birlikte ilhak kararını imzalayarak ülkesinin “dört yeni bölgeye sahip olduğunu” duyurdu.

Putin ayrıca “bu dört bölgede yaşayanlar bizim vatandaşlarımızdır” diyerek, o bölgelere yapılacak herhangi bir müdahalenin bizzat Rusya’ya karşı yapılmış sayılacağını ilan etti. Ayrıca Ukrayna yönetimini “müzakere masasına” çağırarak, Kiev yönetiminin bu işgal ve ilhakı tanıyarak teslim olmasını istedi.

Biz enternasyonalist devrimciler olarak, Rus emperyalizminin Ukrayna üzerindeki savaşını ve işgalini olduğu kadar, son düzmece referandum gösterisini ve ilhak kararını kabul edilemez buluyoruz ve tüm dünyanın emekçi kitlelerini ve örgütlerini Rusya’nın emperyalist barbarlığına karşı Ukrayna halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz.

Putin’in manevrası

Rus oligarşisinin lideri Putin bu hamlesiyle Ukrayna üzerinden gelişen uluslararası gerginliğin düzeyini yükseltmiş oldu. Aslında Putin yedi aydan beri sürmekte olan işgal girişiminde, Kiev rejiminin yıkılarak Ukrayna’da tamamen kendisine bağlı bir yönetimin kurulması doğrultusundaki hedefi iflas etti. Ukrayna emekçi halkı işgale karşı kahramanca direnerek onun barbar ordularını engelledi ve hatta Rus birliklerini işgal ettikleri bazı bölgelerden püskürtmeyi ve geriletmeyi başardı.

Rus birliklerinin dünya basınına yansıyan başarısızlıklarında, Ukrayna halkının kahramanca direnişinin yanı sıra, yabancı bir ülkenin topraklarında neden savaştıklarını sorgulamaya başlayan Rus askerler arasında yaygınlaşan bozguncu eğilimlerin de payı vardır. Bunlara Rusya’nın büyük kentlerinde yoksul ve emekçi kitleler arasında gelişen savaş karşıtı eğilimler de eşlik etmektedir. Hatta St. Petersburg ve Moskova kentleri belediye meclisi üyeleri, Putin’in istifası etmesini istemiş durumdalar. Sadece Batı emperyalizminin Rusya üzerinde uyguladığı ambargo nedeniyle değil, ama aynı zamanda Rus burjuvazisinin neoliberal yağmacı ekonomik politikaları nedeniyle sarsılan ve emperyalist işgalin ağır yüküyle daha da yoksullaşan Rusya emekçileri arasında Putin’in rejimine karşı muhalefet şiddetlenmekte. Tabii bu arada, mali kayıpları artan ve batıda servetlerine el konulan oligarklar içinde de işgale karşı eleştireler artıyor.

İşte bütün bu başarısızlıklar ve güçlükler altında Putin ve onun bürokrasisi, otokratik rejimi ve kendi iktidarlarını koruyabilmek adına el yükselterek Rus emekçilerini sahte bir “anavatanın savunulması” sloganı altında birleştirmeye yönelmiştir.

Emperyalist savaş mı?

Putin, “ilhak töreninde” mücadelelerinin emperyalizme karşı olduğu yolunda bir konuşma yaparak hem kendi halkını kandırmaya, hem de onu Ukrayna üzerinden ABD emperyalizmi ve NATO emperyalist ittifakı karşısında savaşmakta olduğunu iddia eden sözde solcu karşıdevrimcileri sahte savlarla donatmaya ve tatmin etmeye çabaladı. Bu tür solcular, “bağımsız” Rusya’nın NATO’nun saldırısı altında olduğunu iddia etmekteler. Bu sözde solcular, Ukrayna halkının kendi kaderini tayin ve toprak bütünlüğünü koruma hakkını inkâr ederek Putin rejiminin emperyalist politikalarını meşrulaştırma işlevi görmekteler.

Oysa Rusya ister emperyalist, ister bağımsız, isterse yarı sömürge bir ülke olsun, Ukrayna gibi bağımlı bir ülkeyi işgale yönelen saldırgan taraftır. Ve bu durumda devrimcilerin görevi saldırganın karşısında ve rejiminden ve yönetiminden bağımsız olarak saldırıya uğrayan halkın yanında yer almaktır.

Öte yandan, Rusya’yı emperyalist olarak tanımlayan, dolayısıyla da Rusya’nın Ukrayna işgalini ABD/NATO ile Rusya arasında gerçekleşen bir emperyalist savaş olarak karakterize kesimler bulunmakta. Bunlar da bu “emperyalist savaşta” bozgunculuk, tarafsızlık ya da barışseverlik tutumuna bürünmekteler. Bu sözde tutumlarıyla da Ukrayna halkının Rus barbarlığı karşısında yalnız bırakılmasını savunmaktalar.

Putin yönetiminin yeni ilhak girişimi ve ilhak edilen topraklara dönük saldırı karşısında nükleer silahlar da dâhil olmak üzere her türlü adımı atacağını ifade etmesi yeni bölgesel ve daha geniş ölçekteki savaş risklerini artırıyor. Rusya tarafından Kırım’ın ardından Donbass bölgesinin de ilhak edildiğinin duyurulmasıyla Ukrayna’daki savaşın uzaması ihtimali artık daha fazla gündemde. Bu savaştan ve yeni savaş ihtimallerinden en fazla etkilenecek olan dünya emekçileridir. Kapitalizmin ve emperyalizmin derinleşen krizinin ortaya koyduğu bu tehlikeler karşısında “ya sosyalizm ya felaket” ikilemi insanlığın önündeki temel çelişki olmayı sürdürüyor.

Emperyalistler, Ukrayna’da defolun!

Rusya’nın Ukrayna’nın Kırım dahil Rusça konuşan toplulukların ağırlıkta olduğu doğu bölgelerinde düzenlediği referandum sahte bir tiyatro ve tümüyle gayrimeşru bir oylamadır. Bu toplulukların yaşadığı bölgeler oradaki halkın tarihsel ve kültürel anayurtları değil, Ukrayna’nın doğal ve tarihsel ulusal sınırları içinde kalan kesimleridir. Dolayısıyla kaderini belirleme hakkı elinden alınanlar bu bölgelerdeki nüfus değil bizzat Ukrayna ulusunun kendisidir. Bu nedenle bu referandumu reddediyoruz ve gayrimeşru olarak tanımlıyoruz.

Enternasyonalist devrimcilerin çağrısı, Rusya emperyalizminin işgal ve ilhak politikalarına derhal son verilmesi, NATO’dan ve Zelenski hükümetinden bağımsız bir şekilde Ukrayna emekçi halkının yanında yer alınmasıdır.

Dünya partimiz İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) ve biz, her türlü emperyalist silahlanmaya tamamen karşıyız. NATO’nun lağvedilmesinden ve onun dünyadaki üslerinin kapatılmasından yanayız. Bu çerçevede Putin’in Ukrayna’dan çıkmasını, Ukrayna direnişine destek verilmesini, NATO’ya hayır denmesini savunuyoruz.

İşçi Demokrasisi Partisi

02.10.2022

Yorumlar kapalıdır.