Fransa: emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı yeni genel grev

31 Ocak Salı günü milyonlarca Fransalı işçi, ocak ayının ikinci genel grevini gerçekleştirdi ve bir milyondan fazla işçi sokaklara döküldü. Bir önceki grev 19 Ocak’ta benzer bir büyüklükte gerçekleşmişti. Sendikalar, emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkaran ve emekli olmak için 43 yıl prim ödemeyi şart koşan emeklilik yasası reformunu kabul etmedi.

Ancak emeklilik konusundaki hoşnutsuzluğun yanı sıra, bu genel grevler ve kitlesel eylemler, alım gücünü yitiren, enflasyonun altında artan ücretlerle, enerji maliyetlerindeki büyük artışlarla, özelleştirilen kamu sağlık hizmetlerindeki yetersizliklerle kapitalizmin emekçilerin sırtına yüklediği ekonomik krize karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve direnişi ifade ediyor.

Fransa’daki bu büyük grevler, kapitalist krizle birlikte hayata geçirilen kesinti planlarına karşı İngiltere’deki grevlerle ve Avrupa’nın geneline yayılan grev dalgasıyla eşzamanlı olarak gerçekleşiyor.

Bu kitleselliği sağlayan bir diğer önemli faktör de sendikaların birlik içinde hareket etmesidir. Bu grev ve gösterilerin örgütleyicisi, Fransa’daki sekiz sendika merkezi (CGT, FO, CFDT, CFTC, CFE-CGC, Unsa, Solidaires ve FSU) ile beş gençlik örgütünü bir araya getiren birleşik sendikal platform (Intersyndical) idi. Bu ortak platform ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır. Ancak aynı zamanda sendika bürokrasilerinin kendilerini aşma eğiliminde olan hareketi kontrol etme girişimidir. Intersyndical şu ana kadar iki genel grev çağrısı yaptı, ancak ne taban toplantıları çağrısı yapıyor ne de Macron hükümetinin daha önce de belirttiği gibi emeklilik yasa tasarısını geri çekmeyi reddetmesi durumunda mücadelenin büyütülmesi için bir plan öneriyor.

Genel grevlerin yanı sıra petrol rafinerileri, enerji, liman ve demiryolu işçileri ve öğretmenlerin sektörel grevleri devam ediyor. Bu grevlerde de emeklilik yasası reformunun geri çekilmesi talep ediliyor.

Ayrıca, elektrik işçileri “Robin Hood Operasyonu” (efsaneye göre zenginden alıp fakire veren karakter) adını verdikleri bir eylem düzenleyerek okullara, üniversitelere, hastanelere ve düşük gelirli hanelere ücretsiz elektrik dağıttılar.

On yıllardır süren mücadele

Emeklilik sistemine yönelik saldırı on yıllardır Fransız kapitalistlerinin bir talebiydi. Bu konu Chirac, Hollande, Sarkozy ve 2017’de cumhurbaşkanı seçildiğinden beri Macron’un siyasi gündemlerinin bir parçası oldu. Fransız burjuvazisinin emeklilik hakkına dönük ilk ciddi saldırı girişimi 1995 yılında, 1968 Mayıs’ından bu yana Fransa’daki en önemli kitle hareketi tarafından yenilgiye uğratılan meşhur “Juppé Planı” olmuştu.

Şimdiki cumhurbaşkanı Macron da 2019-2020 yıllarında bunu denedi. Bu girişimi, altı ay süren demiryolu grevi de dahil olmak üzere son 20 yılın en büyük grev dalgasını tetikledi. Ayrıca “sarı yeleklilerin” neredeyse ayaklanmaya varan seferberliğini doğuran faktörlerden birisiydi. Sonuçta emeklilik reformu parlamentoda onaylanmasına rağmen, Macron bu projeyi geri çekmek zorunda kaldı.

Bugün, derinleşen küresel kriz karşısında kârlarını korumak isteyen büyük kapitalistlerin baskısı altında olan Macron, 2019’dakinden daha zayıf olmasına rağmen aynı şeyi tekrar deniyor.

Birleşik bir ulusal mücadele planına ihtiyaç var

CGT’ye bağlı rafineri işçileri ve elektrik işçileri 26 Ocak’ta başlattıkları 48 saatlik grevin ardından, 6 Şubat’ta 72 saat sürecek yeni bir grev gerçekleştirecek. Ardından “uzatılabilir” süresiz grev çağrısında bulunuyor (Bu da grevin devam edip etmeyeceğine periyodik olarak meclislerin ve genel kurulların karar vermesi anlamına geliyor). CGT Limanlar ve Tersaneler 26 Ocak’ta bir grev çağrısında bulundu. Eğitim alanında CGT ve Sud sendikaları 31 Ocak’tan itibaren süresiz ve uzatılabilir grev çağrısında bulunurken, demiryolu işçileri de 7 ve 8 Şubat için 48 saatlik grev çağrısında bulundu. Bu grevler büyük ölçüde işçi tabanından gelen doğrudan basıncın sonucudur.

Solun bazı kesimlerinin ve mücadeleci sendikaların önerdiği gibi, hükümeti ve emeklilik yasası girişimini yenilgiye uğratmak için birleşik bir mücadele planına ihtiyaç var. Seferberlik süresiz bir genel greve doğru ilerletilmeli. Bu amaçla, taban meclislerini ve “meslekler arası meclisleri” (Fransa’da farklı sendikal örgütleri bir araya getiren meclislere verilen isim), birleşik mücadele planları üzerinde anlaşmaya varmak ve aynı zamanda krizin bedelini büyük kapitalistlere ödetmek için emekçilerin ekonomik planı doğrultusunda tüm talepleri birleştirmek gerekiyor.

Yorumlar kapalıdır.