7 Ekim’de Filistin direnişinin gerçekleştirdiği El Aksa Tufanı operasyonunun etkileri devam ediyor. İşgalci İsrail güçlerinin Gazze’ye yönelik başlattığı soykırım harekatı sonucunda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 21 bini aşarken, Gazzelilerin yüzde 90’ı yerinden edildi ve on binlerce yaralı var.
Siyonist İsrail’in yarattığı bütün yıkıma rağmen Filistin halkı ve silahlı direniş mücadeleyi sürdürüyor. Direniş hem Gazze’de hem de Batı Şeria’da yeni bir Nekbe’nin gerçekleşmemesi adına varlık yokluk savaşı veriyor. Korsan devlet İsrail, saldırılarının başında Filistin direnişiyle hiçbir şekilde müzakere etmeyeceğini ilan etmiş olsa da kısa süreli bir ateşkese ve esir değiş tokuşuna mecbur kalmıştı. Bütün sınırlılıklarına rağmen İsrail için bir geri adım anlamına gelen yedi günlük insani ara boyunca Gazze’nin kuzeyi de dahil olmak üzere birçok bölgede Filistinlilerin evlerine dönme çabası ve direnişin sokakları kontrol etmeyi sürdürmesi oldukça önemliydi.
Siyonist güçler Gazze şehir merkezinin de yer aldığı kuzey kısmında kontrolü belli oranda ele geçirse de bu konumlarda da direniş hâlâ saldırılarını sürdürüyor. Özellikle insani aranın ardından Gazze Şeridi’nin güneyine yönelik başlayan saldırılarda ise Siyonist güçler ağır kayıplar veriyor. Han Yunus’un özellikle Şucaiyye mahallesinde Filistin direnişi işgalcilerin ilerlemesini engellemiş gözüküyor. Bu gelişmelerin nasıl devam edeceğini kestirmek güç fakat şu rahatlıkla söylenebilir ki Filistin direnişi savaşı kaybetmediği koşullarda kazanacak, Siyonist İsrail ise Gazze’yi askeri olarak tamamen kontrol altına almadığı sürece kaybetmiş olacak. Mevcut tabloda bütün insani drama rağmen Filistin direnişi sahada inisiyatifi kaybetmişe benzemiyor.
İşçilerin Uluslararası Birliği- Dördüncü Enternasyonal önderlerinden Miguel Sorans’ın İUB-DE 8. Dünya Kongresi’nde ifade ettiği gibi “Filistin’deki siyasi-askeri çatışma emperyalizmin krizinin en açık ifadesi olmakla birlikte, aynı zamanda dünyadaki sınıf mücadelesinin de merkez noktasıdır.” Bu tezi tasdik eden bir biçimde ABD emperyalizmi, Gazze’nin kendisi için yeni bir Vietnam olmaması amacıyla İsrail’i askeri ve mali olarak destekliyor. Husilerin Kızıldeniz’deki gemi geçişini zorlaştırmasına karşı uluslararası bir koalisyon kurulması planı da İsrail’in ikmal hatlarının açık tutulmasını hedefliyor. Emperyalistlerin onca desteğine rağmen İsrail’in kendi belirlediği hedeflere ulaşamaması ve Filistin direnişinin üç aydır askeri olarak yenilmemesi oldukça kritik. Bu tabloda bizlere düşen ise dünya ölçeğinde emekçiler ve ezilen halklar olarak Filistin direnişine koşulsuz desteğimizi sunmak ve hükümetlerimizin İsrail’le bütün ilişkilerini kesmesi için seferber olmaya devam etmek.
Yorumlar kapalıdır.