6 Şubat depremleri, kadınlar ve yerel seçimler
6 Şubat 2023’te gerçekleşen ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depremleri milyonlarca insanın hayatı üzerinde derin bir yıkım yarattı. Depremin üzerinden bir yıl geçti. Fakat hükümet deprem bölgesindeki sorunları çözmek bir yana derinleştirmekten başka bir şey yapmadı. Kuşkusuz deprem toplumun her kesimini derinden etkiledi. Fakat kadınlar açısından durum daha da yıkıcı şekilde yaşandı, yaşanıyor…
Deprem bölgesindeki kadınlar ve şehirdışına gitmek zorunda kalan kadınlar, devlet desteğine erişemeden sıfırdan bir hayat kurmanın zorluğunu yaşıyor. Bu ekonomik kriz ortamında yeni bir yaşamın tohumlarını atmak kolay değil. Yaşamsal ihtiyaçların karşılanması için düzenli, sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlanmadı.
Deprem bölgesinde kadınlar çalışma hayatına katılamıyor. Daha doğrusu katılmalarını teşvik edecek adımlar atılmıyor. Depremden sonra kadınlar çocukları için güvenli yaşam alanlarının olmayışından dolayı iş hayatına dahil olamıyor. Ulaşım hizmetlerinin güvenli ve sürekli olmayışı da kadınlar için büyük bir sorun. Çalışma alanlarının yaşam alanına uzak oluşu, durakların sürekli değişmesi ve seferlerin iptal olması sebebiyle kadınlar çalışma alanlarına erişemiyor. Deprem öncesinde kısmen güvenli buldukları yollar şu an kadınlar açısından güvensiz ve tenha.
Yerler seçimlere deprem bölgesi Antakya’dan bakmak
Malum yerel seçimler yaklaştı. Yine vaatler havada uçuşmaya başladı. Deprem sürecinde ortada olmayan, köşe bucak halktan kaçan yetkililer konu seçim olunca meydanlarda görünmeye başladı. Özellikle Hatay’da tekrardan adaylığını açıklayan Lütfü Savaş’a haklı olarak halktan büyük bir tepki var. Depremde hiçbir desteğini göremediğimiz Lütfü Savaş’ın deprem sürecindeki başarısızlığından dolayı istifasını beklerken hiçbir şey olmamış gibi gururla adaylığını açıklaması öfkemizi daha da artırdı. Deprem öncesi ve sonrasında dahil olmak üzere halktan kopuk bir belediyecilik anlayışıyla karşı karşıya kaldık. Kadınların sorunlarına çözüm üreten, istihdamına ve yaşamına olumlu destek sağlayacak tek bir adım bile atılmamıştı.
Hatay’da kadınların yoğunluklu çalıştığı esnek ve güvencesiz sektörlerin başında tarım işçiliği geliyor. Ücretli ve güvenceli bir işte çalışan kadın sayısı çok düşük. Belediyelerin kadınların yaşadığı bu sorunları çözmek bir yana gündemine bile almadığını seçim vaatlerine bakarak anlayabiliriz. Bakım yükü altında sürekli ezilen kadınlar için bir talep dahi gözümüze çarpmadı. Ne bir toplu yemekhane sözü, ne bir ücretsiz kreş ne de kadınlar için psikolojik ve sosyal destek alabilecekleri mahalle kriz merkezleri.
Deprem bölgesinde yerel seçimlere toplumun tüm kesimlerini kapsayan kalıcı ve gerçekçi çözümler üreterek gidilmeli. Depremzede kadınların yaşamlarını kolaylaştıracak ve istihdamını artıracak politikalar üretilmeli. Çadır ya da konteyner kent ayırmaksızın hızlıca ücretsiz ve güvenilir kreşler açılmalı. Kadınların sırtından bakım yükünü alacak ciddi politikalar yerellerde hayata geçirilmeli. Örneğin Antakya’da sürekli yaşanan su ve elektrik kesintilerinin kadınlar açısından yaratığı iş yükü inanılmaz boyutlara ulaştı. Buna karşı verilecek cevap çok basit: toplu yemekhane ve çamaşırhanelerin kurulması. İnsanlar şu anda bulunduğu toplu yaşam alanlarında bu yapıları ve politikaları hayata geçirmek için irade ve çaba yeterli.
Kadınların psikolojik desteğe erişmeleri için her mahallede açılması gereken psikolojik kriz merkezlerine ihtiyaç var. Deprem bölgelerindeki insanların psikolojileri tamamen çökmüş durumda. Psikolojik olarak da iyileşmeye ve güçlenmeye ihtiyacımız var.
Kadın sağlığı merkezlerinin acilen her mahallede açılması gerekmekte. Deprem bölgelerinde kadın hastalıkları artmış durumda. Kadınların sağlık hizmetlerine ücretsiz ve kolay ulaşmaları için çalışmalar başlatılmalıdır.
Yorumlar kapalıdır.