DİSK’ten 57. yıldönümünde Uluslararası Sendikal Konferans

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), kuruluşunun 57. yıldönümü kapsamında 8 Şubat’ta İstanbul Barosu’nda Uluslararası Sendikal Konferans düzenledi. Filistin, Kıbrıs, İtalya, Belarus, Irak ve Fransa dahil pek çok ülkeden sendika temsilcilerinin katıldığı konferansta temsilciler kendi ülkelerinde sendikal hareketin ve işçi sınıfının durumunu aktardılar.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun açılış konuşmasının ardından Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’de sendikal durum üzerine sunum yaptı. Türkiye’de sendikal hareketin durumunun karamsar ve karanlık bir tablo olduğunu ifade eden Çelik, işçilerin durumunu sendikasız, toplu pazarlıksız ve grevsiz olarak özetledi. Türkiye’de yaklaşık 17 milyon toplu iş sözleşmesiz işçi olduğunu; resmi sendikalaşma oranının yüzde 15, özel sektörde sendikalaşma oranının yüzde 7 ve özel sektörde toplu sözleşmesi (TİS) kapsamının yalnızca yüzde 5 olduğunu aktardı. Bu, özel sektörde her 100 işçiden sadece 5’inin TİS kapsamında olduğu anlamına geliyor. 5 milyona yakın sendikalaşabilir kadının sadece yüzde 10’unun sendika üyesi olduğu verisiyle sendikalarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine de değinen Çelik, Türkiye’nin OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) verilerine göre sendikalaşma ve TİS açısından en kötü ülkelerden biri olduğunu, ITUC (Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu) verilerine göre ise sendikal hakların ihlali açısından en kötü 10 ülke arasında olduğunu aktardı. İşkolu düzeyinde sendikalaşmaya izin verilmesi, TİS önünde baraj engeli gibi sendikalaşma önündeki kısıtlamaları açıklayan Çelik, gerçekleşen grevlerdeki keskin düşüşte AKP’nin başkanlık rejimine özgü grev yasaklarının payı olduğunu aktardı.

Çelik’in sunumunun ardından uluslararası katılımcılara söz verildi. Kıbrıs’tan gelen katılımcıların ortak vurgusu birleşik Kıbrıs, işçilerin birliği ve Filistin halkıyla dayanışma oldu. PEO (Tüm Kıbrıs İşçi Federasyonu) Genel Sekreteri Sotiroula Charalambous, İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırıma işçiler olarak karşı çıkmamız gerektiğini vurguladı. KTAMS (Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası) Genel Başkanı Güven Bengihan, Kuzey Kıbrıs’ta özel sektörde sendikalaşma oranının neredeyse sıfır olduğunu, son 20 yıldır Türkiye’deki siyasi konjonktürün Kıbrıs’a da yansıdığını ve bunun sendikalı çalışma hakları açısından işçiler üzerinde basınç yarattığını aktardı.

İtalya’dan CGIL (Genel Emek Konfederasyonu) Uluslararası İlişkiler Müdürü Salvatore Marra neofaşist harekete karşı mücadele verdiklerini, aşırı sağın emek örgütlerine girerek işçilerin birliğini kırmaya, halkı ve işçileri yalnızlaştırmaya çalıştığını, buna karşı sendikal mücadelenin emekçileri birleştirmesi gerektiğini ifade etti. Filistin’de, Belarus’ta ve Ukrayna’da barış olmadan sosyal adalet de olmayacağını vurguladı.

Belarus’tan tüm yöneticilerinin tutuklu olduğu BKDP (Belarus Demokratik Sendikalar Konfederasyonu) adına Genel Başkan Vekili Maksim Pazniakou katıldı. Almanya’da sürgünde olan Pazniakou, “Baskının, diktatörlüğün, cezaevinin ne olduğunu biliyoruz; o yüzden mücadelenizi sonuna kadar destekliyoruz,” dedi. Fransa’dan CGT (Genel Emek Konfederasyonu) Yönetim Kurulu Üyesi Benoit Martin, Fransa’da yakın zamanda kabul edilen mültecilere karşı yasadan ve sol hareketin ve sendikaların bu yasaya karşı çıktığından bahsetti.

Irak’tan FITU (İşçi Sendikaları Federasyonu) Genel Başkanı Adnan Al-Saffar, Irak’ta işçilerin diktatörlük altında çok zor koşullarda yaşadıklarını, 2003’te ABD işgalinin özgürlük ve demokrasi getirmediğini ve bugün de benzer koşullarda olduklarını, siyasal İslam’ın da işçilere haklarını tanımadığını, Irak’ta güçlü bir sendikal hareket için mücadele ettiklerini aktardı. IndustriALL (Küresel Sanayi İşçileri Sendikası) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Sorumlusu Ahmed Kemal ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da işçilerin durumunun Türkiye’den çok farklı olmadığını, örgütlenme önünde engeller olduğunu ve emekçilerin işsizlik ve kötü çalışma koşulları arasında seçim yapmak zorunda bırakıldıklarını ifade etti.

ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) Genel Sekreter Yardımcısı Tea Jarc, Slovenya’da ödenmeyen ücretler ve kötü koşullar nedeniyle grev ilan eden Türkiyeli inşaat işçilerinden bahsederek enternasyonal dayanışmanın önemini vurguladı. İsveç’ten LO-SE (İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Åsa Törnlund; sendikalı işçilerin yüzde 90’ının TİS kapsamında olduğunu ve istihdam yasalarının güçlü bir şekilde uygulandığını aktarırken, mevcut sağ hükümetin sendikal hakları hedef aldığına ve sendikalılık oranının azaldığına dikkat çekti.

Gürcistan’dan GTUC (Gürcistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Tamar Surmava; dünyada işçilerin çoğunluğunun kötü koşullarda çalıştığını, Gürcistan’dan Türkiye’ye benzer örnekler verebileceğini, bir ülkedeki bir işçinin sorununun başka ülkelerdeki işçilerin de meselesi olduğunu söyleyerek enternasyonal dayanışmaya dikkat çekti. ITUC Avrupa Bölge Konseyi Gençlik Komitesi üyesi de olan Surmava, gençlerin sendikalara katılmalarının teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.

Arzu Çerkezoğlu’nun kapanış konuşmasının ardından konferans sona erdi. DİSK’in 17. Genel Kurulu 9-10-11 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek.

Yorumlar kapalıdır.