Gazze ön saflarda ama yalnız değil!
Hamza Hüsam Ararawi’nin* anısına
7 Ekim 2023’te başlayan ve etkileri hâlâ sürmekte olan El Aksa Tufanı operasyonu dünya sınıflar mücadelesindeki merkezi konumunu koruyor. Filistin direniş güçlerinin başlattığı silahlı ayaklanmanın ardından korsan devlet İsrail’in başta Gazze olmak üzere Filistin’in tamamına yayılan saldırganlığı sonucunda yaşamını kaybeden Filistinlilerin sayısı 33 bine yaklaşmış durumda. İşgal ordusu daha çok yakın bir tarihte (1 Nisan) Gazze’nin en büyük hastanesi olan El Şifa Tıp Kompleksi’ne tekrar saldırdı. Saldırıda El Şifa ve çevresinde 400’den fazla şehit verilirken Siyonistler yüzlerce sivili, yaralıyı ve hastayı El Şifa Tıp Kompleksi’nin duvarları içinde infaz ederek iğrenç suçlarını gizlemeye çalıştılar.
Dünya halkları, Filistin için seferberliği sürdürüyor
Bu yıkım tablosuna karşın dünyada “Nehirden denize özgür Filistin!” sloganı, ateşkes ve hükümetlerin Siyonist rejimle ilişkilerini kesmesi talepleriyle kitleler seferber olmaya devam ediyor. Örneğin bu sene 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için düzenlenen kitlesel birçok eyleme Filistin damgasını vurdu. Filistin halkının davası feminist bir davadır diyerek sokaklara inen kadınlar ve lgbti+lar ateşkes çağrısıyla sokakları doldurdu. Bunun yanı sıra Arap ülkelerinde kitlesel eylemlerle Gazze’nin yanında olunduğu ifade edildi ve halklar kendi hükümetlerinin Siyonizmle suç ortaklığını reddettiklerini haykırdı. Arap ülkelerinin yanı sıra 48 Arapları olarak bilinen İsrail vatandaşı Filistinlilerin ve Batı Şeria’daki Filistinlilerin de Gazze için eylemleri sürüyor.
Öte yandan, aralarında Gazze’deki Siyonist tutukluların ailelerinin de bulunduğu binlerce yerleşimci, direnişle takas anlaşması yapılması ve Netanyahu hükümetinin devrilmesi talebiyle “Tel Aviv” yerleşiminde protesto gösterileri düzenliyor. Bu eylemlerde yerleşimciler yolları kapattı ve ateşe verdi. Bu eylemlerin Siyonist rejimden kopuş anlamına gelmediği gerçeğini teslim ederek rejimin sıkışmışlığının bir ifadesi olduğunu söylemek mümkün.
İsrail’in uluslararası alandaki yalnızlığı derinleşiyor
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi İsrail’in yalnızlaşma süreci derinleşerek devam ediyor. Bu konuda geçtiğimiz ay BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı acil ateşkes kararı en önemli başlığı oluşturuyor. Netanyahu, Gazze’deki ateşkes kararına karşı oy kullanmayan ABD’yi protesto amacıyla İsrail heyetinin Washington ziyaretini iptal etmeye karar verdi. Buna karşın Filistin direniş güçleri BMGK’nin acil ateşkes kararını memnuniyetle karşıladı ve Siyonist güçlerin Gazze Şeridi’nden çekilmesine ve yerinden edilenlerin evlerine dönmesine yol açacak kalıcı bir ateşkese ulaşmanın gerekliliğini vurguladı.
İsrail sıkışırken Netanyahu ateşkese yanaşmıyor
İsrail’in eski Adalet Bakanı Gideon Saar’ın “Her yönde sıkışıp kaldık. Gazze’de sıkıştık. Lübnan sınırında sıkıştık. Rehineler konusunda ve uluslararası alanda sıkıştık,” değerlendirmesi İsrail’in sıkışmışlığının itirafı niteliğinde. İşgal güçlerinin sıkışmışlığına rağmen Hamas lideri Mahmud Mardawi İsrail’in henüz ateşkes görüşmelerinde anlaşmaya yakın olmadığını ifade etti. Mardawi bununla birlikte iç ve dış gelişmelerin İsrail’in değil, direnişin lehinde olduğunu vurguluyor.
*27 Mart günü Filistin’in Cenin kentinde Siyonistler tarafından öldürülen Filistin direnişçisi
Yorumlar kapalıdır.