Portekiz seçim sonuçları siyasal istikrarsızlığa işaret ediyor

Kasım 2023’te eski başbakan António Costa’nın isminin lityum madenlerini ilgilendiren yolsuzluklarla birlikte anılmaya başlanmasıyla Costa istifa etmiş ve Portekiz parlamentosunun üyeleri ile başbakanın yeniden seçileceği bir erken seçim çağrısı yapılmıştı. 10 Mart 2024 tarihinde yapılan bu seçimlerden Costa’nın partisi PS (Sosyalist Parti) iktidarı kaybederek çıkarken, PSD’nin (Sosyal Demokrat Parti) başını çektiği AD (Demokratik İttifak) en yüksek oy alan grup oldu. Parlamentoda çoğunluk sağlayan olmazken, 80 sandalye kazanan AD, Hıristiyan Demokratlarla bir koalisyon hükümeti kurmayı tercih etti. Portekiz’de seçimlere katılım yüzde 66,2 oranındaydı. Bu, 1995’ten bu yana gerçekleşen en yüksek oran.

Kapitalist Portekiz rejiminin sacayakları olan PS ile PSD’nin toplam oy oranları, ülke tarihinin son 40 yılının en düşük düzeyinde. Bu geleneksel partilerin toplumsal olarak yıpranmış olmaları, yalnızca Portekiz’in içinden geçmekte olduğu ve öğretmenler başta olmak üzere birçok sınıf sektörünün mücadeleye atılmasını tetikleyen ekonomik ve sosyal krizin bir ifadesi olma özelliğini taşıyor. 2022 seçimlerinde yüzde 41 oy oranıyla 230 koltuklu parlamentonun 120’sini kazanan PS, bu seçimlerde 78 koltuğu zor kazandı ve dahası, 2022’deki sağlam zaferine rağmen hükümette dört yılı dahi tamamlayamadı.

Bu toplumsal hoşnutsuzluk, ne yazık ki 10 Mart seçimlerinde birleşik ve emekçi bir sosyalist alternatifte karşılığını bulabilmiş değil. PCP’nin (Portekiz Komünist Partisi) başını çektiği CDU (Birleşik Demokratik Koalisyon) tarihinin en kötü oy oranı olan yüzde 3,17’de kalarak altıdan dört milletvekiline düştü ve BE (Sol Blok) da yüzde 4,36’da sıkışarak beş milletvekili kazandı.

Kemer sıkma, barınma krizi ve ücretlerin düşüklüğü gibi sorunlara yönelik hissedilen kitlesel öfkeyi, faşist Chega partisinin kendi gerici ve göçmen düşmanı önerilerine kanalize etmekte göreceli olarak başarılı olduğu anlaşılıyor. Chega 2022’de kazandığı 12 koltuğu geçtiğimiz seçimlerde 48’e çıkardı ve tarihinde ilk kez 1 milyon oy topladı. Bu korkunç durumun başlıca sorumlusu, PCP ile BE’nin PS hükümetini eleştirmeyi bırakarak onu desteklemiş olmalarıdır.

Portekiz’deki kardeş partimiz MAS (Sosyalist Alternatif Hareket), bu seçimlerde Anayasa Mahkemesi’nin bürokratik kararından dolayı seçimlere katılım gösteremese de “Krizin faturasını patronlar ödemeli” sloganıyla güçlü bir seçim kampanyası örgütledi ve PS’nin solunda kalan güçlere oy çağrısı yaptı. MAS’ın bir işçi hükümeti için mücadele programı, sınıf mücadelesinin yükselişi ve düzenden bağımsız bir devrimci alternatifin olanakları Portekiz’in geleceğinde etkili olacak birkaç faktör arasında.

Yorumlar kapalıdır.