İhtiyacımız olan, ortak bir mücadele programıdır
Türkiye’de uzun süredir devam eden ekonomik kriz her geçen gün emekçiler üzerinde varlığını hissettirmeyi sürdürüyor. Artan enflasyon ve hayat pahalılığının yanı sıra hükümetin düşük ücret politikası yoksulluğu derinleştirirken, patronlar cephesinde ise kârlarına kâr katmanın ve vergi aflarının keyfi çıkarılmakta. Hükümetin sözde ekonomiyi düzeltmek için ortaya koyduğu ekonomik program ise IMF’siz bir IMF programı. Ücretleri baskılayarak enflasyonla “mücadele” demek, işçi ve emekçileri açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmektir. Uygulanan ekonomik program bilinçli bir şekilde patron yanlısı ve işçi düşmanıdır. Enflasyona sebep olarak işçi ücretlerinin yüksek olduğu algısı yaratmak tam bir kapitalist mantığa işaret etmekte. Enflasyonun sebebi işçi ve emekçilerin ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıkları harcamalar değil patronların kârlarına kâr katmak için yaptıklarıdır.
Asgari ücret açlık sınırının altına düşerken vergi adaletsizliği ile maaşlarımız erimekte, kesintiler alabildiğine artmakta. İşçi sınıfı cephesinde irili ufaklı grev ve direnişlerle bu duruma karşı durulmaya çalışılıyor. 9 Temmuz’da üç sendika konfederasyonu bir araya gelerek ekonomik krize karşı ortak bir bildiri yayımlamıştı. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’in ortak açıklamasında Türkiye çapında ekonomik krize karşı eylemler gerçekleştirileceği bildirildi. Uzun süredir bir araya gelmeyen konfederasyonların bu minvalde bir araya gelmeleri olumlu olsa da sembolik kalabilecek eylemler yerine işçilerin ve emekçilerin acil talepleri etrafında bir araya gelinerek tabandan bir örgütlülük sağlanmalıdır. İşçi sınıfı ekonomik kriz ve hayat pahalılığına ses çıkarmaya çalışırken konfederasyonların göstermelik eylemlerine işçi sınıfının ihtiyacı yoktur. İhtiyacımız olan tekil işçi seferberliklerinin birleştirilmesi ve ortak bir mücadele programı ortaya koymaktır.
Sendikaların eylemlerine işçilerin kalabalık katıldıklarını ve gerçekten sorunlarına çözüm üretmek istediklerini görüyoruz. Vergide adalet, düşük ücret politikasının ve hayat pahalılığının son bulması, güvencesizlik, esnek çalışma ve işsizlikle mücadele gibi taleplerle bir araya gelecek konfederasyonların yapacağı merkezi eylemler işçi sınıfının ekonomik krize karşı seferberliğinin somut adımları olacaktır. Asıl verginin patronlardan alınması ve ücretlere üç ayda bir gerçek enflasyon oranında zam talepleri, bu dönemde öne çıkarılması gereken talepler arasında önümüzde durmaktadır.
Yorumlar kapalıdır.