Polonez işçileri, dayanışma komitesi, eylem birlikleri…

Sendikalaştıkları için hukuksuzca işten atılan 146 Polonez işçisinin, Polonez (Trakya Et ve Süt Ürünleri) yönetiminin sendika düşmanı tutumuna karşı Tekgıda-İş öncülüğündeki mücadeleleri 50 günü aşkındır sürdürüyor.

Sendikalaşmaya dönük engellerin, hukuksuzluğun normalleştirilmeye çalışıldığı, işverenlerin sendika düşmanı tutumlarıyla birbiriyle yarıştığı, iktidarın bu hak ihlallerine dönük etkin bir tutum almadığı ve hatta görmezden geldiği bu dönemde; Polonez işçilerinin verdiği mücadele, işçi sınıfının çok kritik bir mevziini -örgütlenme hakkını- savunması açısından da büyük önem teşkil ediyor.

Diğer yandan, çoğunluğu kadınlardan oluşan Polonez işçilerinin kararlı tutumu, sürecin en başından itibaren kendi içlerinde yaşattıkları dayanışmanın ve kurdukları güven ilişkisinin gücü, mücadelenin seyrinde ve şimdiden elde ettiği kazanımlarda kendini gösteriyor. Hatırlatmak gerekirse, işten atılmalar sonrası üretim sürecinde oluşan hijyen sorunlarına dikkat çekerek yapılan “halk sağlığı ihlali var” uyarıları ilk sonucunu verdi ve Dominos, Polonez’den ürün alımını durdurdu. İkinci olarak, Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin incelemesi sonucu işverenin işçileri sendikalaşma nedeniyle işten attığı bakanlık nezdinde de mahkûm edildi, işverene para cezası kesildi ve Kod-46 ile işten çıkarılan işçilerin çıkış kodu 4 olarak değiştirildi.

Bunlar, işten atılan tüm işçilerin sendikalı bir şekilde işe iadesi kararlılığıyla hareket eden işçilerin mücadelesi için moral verici gelişmeler.

Diğer yandan, Polonez’deki mücadele sınıf mücadelesinin dinamikleri açısından en az bunun kadar sevindirici bir gelişmeye daha işaret ediyor. Bu mücadele vesilesiyle, Polonez İşçileriyle Dayanışma Komitesi adı altında ortak bir dayanışma örgütleme ve eylem yapma imkânı ve iradesi de ortaya koyulmuş oldu. Polonez işçileri ile dayanışma içinde olan çeşitli devrimci sosyalist partiler ve örgütler bir araya gelerek, Polonez işçilerinin Tekgıda-İş ile sürdürdüğü mücadeleyi birleşik eylemlerle yaygınlaştırma yönünde bir karar aldılar ve ortak eylemler, basın açıklamaları düzenliyorlar.

İşçi sınıfının birleşik mücadele ihtiyacının her geçen gün arttığı ancak mücadelelerin yalıtık, dayanışmanın ise çoğunlukla tekil eylemlerle sınırlı kaldığı son süreçte Polonez’deki gibi dayanışma komitesi benzeri oluşumlar; işçi sınıfının ortak mevzilerini savunmak için kullanmamız gereken kritik araçlardan biri. Bu adımları geliştirmek, yaygınlaştırmak, farklı örneklerle ve geçmiş deneyimlerden derslerle güçlendirmek gerekiyor. Ve daha da önemlisi bu örnekler, farklı işyerlerindeki benzer mücadeleler arasında bağ kuran, ortak acil talepler etrafında bir araya gelen eylem birliklerine dönüşme imkânı taşıyabilir, taşımalıdır.

Tekil mücadeleleri bir araya getirecek böyle bir perspektifin bugün acil bir ihtiyaç olduğunu tespit etmek ve bu bilinçle hareket etmek bugün devrimcilerin ve sınıf örgütlerinin kaçınılmaz görevi. Bu aynı zamanda, üç sendikal konfederasyonun ortak deklarasyonunun gereği olması gereken birleşik eylemlerin de bizzat bu mevcut mücadeleler içinde somutlaşması ve gelişmesi fırsatını yaratabilir.

Yorumlar kapalıdır.