As Plastik işçisi: “Yanımızda olmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz”
Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenen As Plastik fabrikası işçileri, sefalet zammı dayatmasına ve patronun sendika düşmanı tutumuna karşı 19 Eylül’den beri grevde. Grevin 22. gününde gerçekleşen basın açıklaması öncesinde grevci bir işçinin gazetemize aktardıklarını aşağıda okurlarımızla paylaşıyoruz.
Öncelikle bu yayını sağlayan arkadaşlara, gazeteci arkadaşlara teşekkür ediyorum. Biz As Plastik işçileri olarak 2022’den bu yana burada bir sendikalaşma örgütledik.
2022’den bu yana sendikalaştığımız için biz birçok dayatmaya maruz kaldık. Şubat 2023’te 28 arkadaşımız hırsızlıktan, yani Kod-46’dan işten çıkarıldı. Biz bunlar için grev yaptık. O zaman anlaşma sağlandı.
Mahkeme (yetki itirazı konusunda) sonucu beklenene kadar işveren tarafından da işçiler tarafından da olumsuz herhangi bir şey olmayacağına dair geçici bir sözleşme imzalandı. 2024 Mart ayında mahkeme kararı bizim sendikayı haklı buldu ve bizler toplu sözleşme masasına oturabilme olanağı sağladık.
Anlaşma sağlanamazsa grev!
Biz sendikalı olarak işverenle beş oturum yaptık. Birçok boyutta anlaştık. Belli bir noktaya kadar süreci yürüttükten sonra işveren dedi ki “Bundan sonrası beni ilgilendirmez. Ben size veriyorum yeterince haklarınızı…” Ama hiçbir sendikal hakkı sunmadı bize. İki üç madde sunuyor, geri kalanlara “Bunlar beni ilgilendirmez” diyor. Sonrasında grev kâğıdımız geldi, greve çıkacağımızı belirttik. Anlaşma sağlanamazsa grev, dedik! Tabii ondan önce arabulucuda da anlaşma sağlanamadı.
23 Ağustos’ta grev kâğıdını astık. Grev kâğıdını astıktan sonra patron üçü işçi temsilcisi olmak üzere 10 arkadaşımızı Kod-46’yla veya Kod-49’la işten çıkardı. Buna istinaden biz hukuksal olarak herhangi bir yanlış olmadan grev sürecimizi bekledik. Bu süreçte arkadaşlarımız burada çadırda, direnişlerini sağladı. 19 Eylül’de grev tarihimiz geldi ve biz greve çıktık.
Bundan sonra işveren bazı hukuksuzluklara başvurdu. Örneğin, bunlardan bir tanesi, içeride 10 tane yabancı uyruklu, çalışma belgeleri olup olmadığı belli olmayan insanları çalıştırması. Bazı arkadaşları arayarak, onlara rüşvet teklif ederek bunları içeri almaya çalıştı. Birkaçını aldı, başarılı oldu gibi göründü. Bunun suç olduğunu biliyordu ya da bilmiyordu ama bununla ilgili olarak sendika avukatı mahkemeye başvurdu. Mahkeme heyeti buraya geldi.
Heyet içerisindeki gözlemciler içerisinde ben de bulunmaktaydım. Kapıdan içeri girdiğimizde 10 tane özel güvenlik elemanı hâkimin üzerine saldırdılar, hâkimin yanındaki heyetle arbede oldu. Bu arada jandarmamız geldi ama biraz müdahalesi geç oldu… Sonra içeriye girdik. İşveren, hâkime hanıma “Avukatımla görüşmeden sen içeri giremezsin,” gibi tavırlı bir harekette bulundu. Hâkime hanım da onlara “Gözaltına aldırırım sizi,” diyerek uyarıda bulundu. Bundan sonra bunlar geri adım attı, korktular mı bilmiyorum, bir şey diyemediler ve içeri girdik.
Bütün makinelerde usulsüz çalışma tespit ettik. Yani şu anda grevde olan arkadaşların çalıştığı makinelerde başka insanları çalıştırmaları suç. Hâkime hanım bunu tespit etti. İçeride çalışan yabancı çalışanlar da tespit edilerek belgeleri alındı. Bu durumda içeride heyetle birlikte gezerken ortamı germek için, heyetin gözlemlemesini durdurmak için ufak tefek sürtüşme yaşatmaya çalıştılar. Sağ olsun güvenlik güçlerimiz yanımızdaydı. Teşekkür ediyorum onlara da.
Biz hep birlikte, birliğimizi beraberliğimizi bozmadan ilerlemeye devam edeceğiz.
Bu arada hâkime hanım keşfini yaptıktan sonra, bütün usulsüzlükleri tespit ettikten sonra, burada parantez açayım, patron fason işi yaptırıyor dışarıda. Bu da grevde yasak olan bir durum. Fason işi yaptırıp buradaki, grevdeki arkadaşların direncini kırmaya çalışıyor. Biz yine de hep birlikte, ne yaparsa yapsın birliğimizi beraberliğimizi bozmadan bu şekilde ilerlemeye devam edeceğiz. Bunların da tespiti yapıldı. Dün itibarıyla da mahkeme kararı çıktı. Usulsüzlük tespit edildiği için, şu anda tam olarak karar yeni çıktığı için, önümüzdeki haftaya sarkmış olabilir. Çalışan makinelerin tamamen durdurulması ve mühürlenmesi kararı çıktı. Bununla ilgili dün sonuç çıktı, bugün de bu karara tepki olarak mı nedir, fabrikada hiç kimse çalışmamaktadır. Öğleden itibaren içeridekiler evlerine gönderildi, diğer göçmenler de dahil olmak üzere.
Bu süreçte bu şekilde devam ediyoruz. Buradan tek bir çağrım var: Bütün sendika örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını, sayın milletvekillerini, parti başkanlarımızı, ilçe başkanlarını dayanışmaya çağırıyoruz. Hepsini burada yanımızda az da olsa hissediyoruz ama daha çok yanımızda olmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz. Kendilerine, bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz ve saygılarımızı sunuyoruz.
Yorumlar kapalıdır.