Muhalefet nasıl inşa edilebilir?

Türkiye’nin içerisinden geçmekte olduğu çoklu kriz ortamında ana sorunlardan bir tanesi muhalefetin noksanlığı ya da basiretsizliği olmayı sürdürüyor. Siyasal demokrasi sorununun ve ekonomik krizin emekçi kitleler üzerinde yarattığı yıkımın her geçen gün derinleşiyor olması karşısında başta CHP olmak üzere düzen muhalefeti, sistem içi pozisyonlarına tutunmayı devam ettirip kitlelerin taleplerine sırtını dönerek ne demokratik ne de ekonomik alanda bir alternatif sunuyor.

Yoksullaşma ve yoksunlaşmaya karşı öfkenin en güçlü hissedildiği yer işçi sınıfı olmayı sürdürüyor. Ancak işçi sınıfının örgütlü kesimini bünyesinde barındıran sendika konfederasyonlarının önderlikleri de deklarasyonlar yayımlayarak, göstermelik basın açıklamaları ya da sınıfın birliğinden uzak, ayrıksı eylemler düzenleyerek bu öfkeyi örgütlemekten kaçınıyor. Üç büyük konfederasyonun “İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz” başlığıyla ortak imzaladığı deklarasyonun sonucu alanda ortaklaşmamak olmuştu. Türk-İş’in kitlesel Ankara mitingini saymazsak -ki bu miting dahi işçi sınıfının önüne bir mücadele programı sunmadı- süreç önderlikler tarafından emekçi kitlelerin tabanda yarattığı basıncı bir nebze olsun azaltmak adına kullanıldı.

Sol muhalefet ise, 2023 seçimlerinde arşa çıkan ehvenişer politikasını 2024 yerel seçimlerinde de devam ettirerek demokratik alanın sorunlarını düzen muhalefetinin ellerine teslim etti. Bunun yanı sıra siyasal demokrasi konusunda da ekonomik yıkımla mücadele konusunda da düzenden bağımsız bir politik hat, bir güç birliği oluşturmayarak emekçi kitleler nezdinde güven yaratabilme potansiyeli taşıyan bir süreci elinin tersiyle itmiş oldu.

Rejimin demokratik alanı sınırlayan, en temel demokratik hakların dahi önünü tıkayan politikaları (örneğin kayyım politikaları ya da sendikal örgütlenmeyi kriminalize eden uygulamaları) karşısında ortak bir direnç sergilenemedi. Bu basiretsizliğin son örneğini ise toplumun tamamını ilgilendiren asgari ücret konusu oluşturdu. CHP önderliği “asgari ücret 30 bin TL altında kalırsa yeri göğü inletiriz” söyleminin nasıl bir demagoji olduğunu kanıtlarcasına suskunluğunu korumayı ve daha da önemlisi aslında sınıf karakterini tescillemeyi tercih etti.

Sendikalar ise ya asgari ücret toplantısına katılmayarak ya da sefalet zammı açıklandıktan sonra görünüşü kurtarmak adına yaptıkları küçük basın açıklamalarıyla sinik pozisyonlarını devam ettirdi.

2024 yılını geride bıraktığımız bugünler, Türkiye emekçi halkları adına 2025’in yeni saldırı politikalarıyla, çoklu krizin derinleşmesiyle geçeceğinin sinyallerini fazlasıyla vermekte. Bu tablonun kendisi dahi sol muhalefetin kendisine şu soruyu sormasını ve cevaplarını birlikte tartışmasını dayatıyor: Türkiye’de emekçi kitlelerin, kadınların, gençlerin, lgbti+ların, Kürt halkının ve ezilen tüm kesimlerin muhalefeti nasıl ve kim tarafından inşa edilebilir?

Bizler, bu sorunun cevaplarını tüm mücadele dostlarımızla, daha fazla zaman kaybetmeden tartışmaya açığız. Ancak bunun yolu en temelde, demokratik sorunları düzen muhalefetinin çözeceği yanılgısını toplumsallaştıran ehvenişer politikasının terkiyle ve rejimden kopuş meselesinin emekçi kitlelerin seferber edilmesiyle gündeme gelebileceğinin kabulünden geçmekte.

Ekonomik talepler uğruna mücadeleyi ise salt sendikal bürokrasilerin iki dudağı arasına terk eden teslimiyetçi çizginin ya da sosyalist hareketin kitleden kopuk, dükkancı zihniyette kendi ihtiyaçlarına cevap üreten politikalarının acilen terk edilmesi gerekiyor. Bunun yerine işçi sınıfının örgütlü kesiminin bürokrasiler üzerindeki basıncını daha örgütlü şekilde ifade edebilmesine olanak sağlayabilecek, örgütsüz kitleleri de acil talepler etrafında seferber edebilecek bir mücadele programının inşasının gerekliliğini vurgulamalıyız.

Kısacası, daha fazla mevzi yitirmeden, demokratik ve ekonomik taleplerle mücadeleyi birbirine bağlayacak, rejimden ve sömürü düzeninden kopuş için bir siyasi alternatifin temellerini döşeyebilecek bir Emek İttifakı’nı nasıl inşa edebileceğimiz sorusunu önümüze koymamız gerekiyor.

Yorumlar kapalıdır.