2024 işçi sınıfı eylemleri bize ne anlatıyor?
Emek Çalışmaları Topluluğu (EÇT), her yıl yayımladığı “İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu” serisinin 2024 yılı nüshasını kamuoyuna sundu. Sayısal verilerin incelenmesi yoluyla Türkiye’de işçi sınıfı mücadelesinin geçen seneki resmini çizen bu rapor, önümüzdeki senelerdeki mücadele olanaklarına da ışık tutuyor.
Eylemlerde ve katılımcı sayısında artış
Raporda, 2024 yılı içerisinde toplam 1.000 farklı eylem vakasının kapsadığı 1.703 tekil eylem tespit ediliyor, ki bu da Türkiye işçi sınıfının her gün ortalama 4,6 eylem gerçekleştirdiği anlamına geliyor (raporda tek bir mesele üzerine gerçekleştirilen birden çok eylem tek bir vaka olarak kaydedilmekte). Bu eylem vakalarının 588 adedi (482 farklı işyerini kapsayan) işyeri temelli sorunlardan kaynaklanırken 366 adedi politik talepli vakaları veya hukuki düzenlemeleri, kalanı ise dayanışma eylemlerini kapsıyor. Bu yüksek eylem vakası sayısı 2023 yılına kıyasla bir artışa işaret ettiği gibi son 10 yılın en yüksek eylemlilik dalgasının da gerçekleştiğini gösteriyor.
Benzer bir durum eylemlerdeki katılımcı sayısında da mevcut. Neredeyse 100 bin kişilik bir artışla 2024 yılında toplam eylemci sayısı yaklaşık 333.125’i bulmakta. Bu artışta aslan payının Türk-İş’in pek çok ilde örgütlediği ve Ankara’da zirve noktasını bulan “Zordayız, Geçinemiyoruz” miting serisinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda; 2024 yılının işçi sınıfının taleplerini örgütlü ve kitlesel bir şekilde sokağa taşıdığı bir yıl olduğu söylenebilir.
Eylemlerin sebepleri ve sonuçları
Raporda, geçen senelerde olduğu gibi işçi eylemlerinin önemli bir çoğunluğunun mevcut hakları savunmaktan ziyade işçilerin haklarını geliştirmeye yönelik olduğu belirtilmekte. Bu bağlamda, eylem sebeplerinin başını toplu iş sözleşmesi yoluyla ücret ve sosyal hak geliştirmelerinin çekmesi sürpriz değil. Geçen senelerden farklı olan ise işten atma, (TİS ihlalleri dahil olmak üzere) işteyken ücret gaspı ve (TİS süreçleri hariç) düşük ücrete karşı mücadelenin toplam eylem vakalarının yüzde 48’ini oluşturacak şekilde artış göstermesi. Bu durum, özellikle pandemi sonrası patronların ve rejimin ekonomik krizi emekçilere fatura etme amaçlı emekçilere karşı artarak gerçekleşen saldırılarının işçi sınıfı tarafından kanıksanmadığını, işçilerin bu saldırılara mücadele ile cevap verdiklerini gösteriyor.
Öne çıkan eylemler ve geleceğe dair olanaklar
Raporun son kısmı ise 2024 yılında öne çıkan eylemlerin yakından incelenmesine ayrılıyor. Bu eylemlerden şüphesiz en dikkat çekeni ise Türk-İş’in “Zordayız, Geçinemiyoruz” mitingleri. Raporda da belirtildiği üzere bu mitingler her ne kadar başta “Vergide adalet” olmak üzere işçilerin taleplerinin gerçekleşmesiyle sonuçlanmasa da işçilerin taban basınçları sonucunda en bürokratik sendikaların bile nasıl hareket ettirilebildiğini göstermesi ve miting sürecinin başında üç konfederasyonun ortak bildirisiyle beraber (her ne kadar gerçekleşmese de) konfederasyon farkı gözetmeksizin yürütülecek ortak bir mücadele olanağını gün yüzüne çıkarması bakımından anlam taşıyor.
 
			 
				 
											
Yorumlar kapalıdır.