Türkiye’de tekstil sektörü nasıl bitirildi?
Türkiye’de hazırgiyim ve tekstil sektörü bir süredir can çekişiyor. İflas ve konkordato ilan eden şirketler, kapanan fabrikalar ve sektörde işten çıkarılan yüz binlerce işçi son birkaç yılda yaşananların özeti. Gelecek ise sektör açısından parlak değil. Veriler, işlerin daha da kötüye gideceğine işten çıkarmaların ve iflas eden şirketlerin artacağına işaret ediyor.
Türkiye’de her zaman sanayinin lokomotiflerinden biri olarak görülen tekstil sektörünün can çekişmesinin tek bir sebebi yok. Ülke içi ekonomik verilerden özellikle faiz ve döviz kıskacının bir sonucu olarak artan maliyetler ana sebeplerden. Fakat buz dağının görünmeyen kısmındaki asıl neden bu sektörde uluslararası tedarik zincirindeki değişmelere emperyalizmin ihtiyaçları doğrultusunda iktidarın izin vermesidir.
Bugün sektörün önde gelen patronları ardı ardına açıklamalar yaptı. Abdullah Kiğılı: “Devlet, hazır giyim ve tekstili gözden çıkardı. İş öyle bir noktaya gidiyor ki üretici bulmakta sıkıntı çekeceğiz. Bizi bekleyen en büyük felaket bu. 6 ay sonra üretim duruyor. Anadolu’da fabrikalar kapanıyor. Üretim Mısır’a kayıyor. Çok sık bir araya gelmemiz lazım. Bizi bekleyen büyük bir tehlike var. Üretim olmazsa malı nasıl yerine koyacağız.” diyerek, sektörün içinde bulunduğu çıkmazı itiraf etti. Sektörde 2022 yılı sonundan bu yana şirket sayısı 7096 azaldı. 2022-2025 başı arasındaki dönemde sektörde 300 binden fazla işçi işini kaybetti. Şimdi tekstil sektörünün bilinçli olarak nasıl gözden çıkarıldığına bakalım.
2024 yılı verilerini baz alırsak Mısır’da 1 bin 700 Türkiye sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin toplam 3 milyar doları aşan yatırımları var. Bu şirketlerin Mısır’da özellikle tekstil, giyim sektöründe faaliyet gösteren 200’den fazla fabrikası bulunuyor. Mısır’ın Ortadoğu’da tekstil merkezi haline gelmesi ABD ve İsrail’in önce Ürdün sonra ise Mısır ile yaptıkları Nitelikli Sanayi Bölgeleri (QIZ) anlaşmalarıyla gerçekleşti.

Bugün Mısır’ın ABD’ye ihracatının ise %45’ini sadece giyim ürünleri oluşturuyor. Yandaki grafikte Mısır’dan ABD’ye gerçekleşen tekstil ihracatının evrimi görülüyor. QIZ anlaşmalarının devreye girdiği 2008 yılı sonrasında nitel sıçrama gerçekleşiyor. 2020 pandemisi sonrası daha da artıyor.
Bu anlaşmalara göre QIZ olarak belirlenmiş alanlarda üretilen mallar, belirli koşullara tabi olarak, tarife veya kota kısıtlamaları olmaksızın doğrudan ABD pazarlarına erişebilir. Anlaşmanın temel koşulu bu ilgili sanayi bölgelerinde üretilen malların belirli bir oranda İsrail girdisi içermesi gerek.
Bu tip anlaşmaların kökeni 1985 yılında gerçekleşen ABD-İsrail Serbest Ticaret Anlaşması’na (USIFTA) dayanıyor. Bu anlaşma uyarınca, %35 oranında İsrail girdisi olan ve en az iki “önemli dönüşümü” İsrail’de gerçekleşmiş mallar ABD pazarına tarifesiz, kotasız bir şekilde girebiliyor. Bu ticaret anlaşmasının bir uzantısı olan QIZ kapsamında belirlenen bölgelerden ithal edilen mallar (belli “menşe kurallara” uyduğu takdirde) gümrük vergisinden muaf tutulmuştur. Bu kapsamda İsrail’in işbirlikçi Sisi iktidarı altındaki Mısır’a yönelik ihracatı son 10 yılda 112 Milyon dolardan 304 milyon dolara çıktı.
Bugün Mısır’da dört QIZ bölgesi bulunuyor. Buralardaki fabrikalarda çoğunlukla kadınlar çok ucuza çalıştırılmaktalar. Bugün Mısır’da asgari ücret 7 bin Mısır lirası. Bunun TL cinsinden karşılığı 6 bin 153 TL. Bu korkunç sömürü, ABD ve İsrail’in ticari çıkarları için işbirlikçi Sisi iktidarının onayıyla yaratıldı.
Son tahlilde tekstildeki bu dönüşüm ABD ve İsrail’in bölgedeki ortak çıkarları çerçevesinde ve Türkiye sermayedarlarının da bundan faydalanmasıyla gerçekleşti. Bugün tekstil için dökülen timsah göz yaşları kimseyi aldatmasın. Tekstil patronları Mısır’da ucuz işçiliğin, kotasız ticaretin keyfini sürmekle meşgul. İktidarın ise tekstildeki bu batışın önüne geçmek için hiçbir önlem almadığı görülüyor. Hatta birtakım sektör patronlarının Türkiye’nin de bu anlaşmaların bir parçası olması gerektiğini, özellikle Gaziantep bölgesinin QIZ alanı haline getirilmesi gerektiğini dillendirdikleri belirtiliyor. Emperyalizmin ekonomik çıkarları nedeniyle tekstil sektörünün gerilemesi, ülkenin emperyalizme bağımlılığının ve yerli sermaye gruplarının İsrail ve ABD ile organik bağının iktisadi açıdan tescillenmesinin ders verici nitelikteki bir göstergesi.
Yorumlar kapalıdır.