Kaşıkla ver, kepçeyle al!

AKP, kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alan bir hükümet. On yıllık AKP hükümetleri döneminde bu hep böyle oldu. AKP döneminde tek bir örnek yoktur ki işçiye, kamu emekçisine, emekliye yapılan maaş zammının ardından mal ve hizmetlere misliyle zam yapılmamış olsun. Yani AKP kaşıkla verdiğini daima kepçeyle geri almıştır.

Bir verip, iki alan hükümet işbaşında!

Yine öyle oldu! AKP hükümeti benzine, elektriğe, doğalgaza zam üstüne zam yaptı. Oysa Çalışma Bakanı üç ay önce yüzde 12,37 ile asgari ücrete son sekiz yılın en iyi zammını yaptıklarını ilan etmişti. Şimdi sadece doğalgaza yapılan zam oranı dahi yüzde 18,72. Kısacası asgari ücret zammı uçtu gitti. Konutlarda kullanılan elektriğe yapılan yüzde 9,26 zam da çabası. Son bir ayda benzine yapılan üç ayrı zammı da üzerine ekleyelim. Bunun adı kaşıkla verdiğini kepçeyle geri almak değil de nedir?

Milyonlarca kamu emekçi ve emeklisinin 2012 yılı maaş zamları halen belirlenmedi. Bekleyişleri sürüyor. Lakin SSK ve Bağkur’a mensup emeklilere 2012 ilk altı ayı için yüzde 6,79 zam yapıldığı düşünülürse kamu emekçilerinin de alacaklarından fazlasını çoktan kaybettikleri ortada. Bu koşullar altında milyonlarca işsiz ve dar gelirli emekçinin bu zamlarla birlikte yoksulluklarının daha da katlanacağı açıktır. Bu sebeple zamlar uygulanmamalı, derhal geri çekilmelidir!

Uyanık geçinen AKP!

Bir yandan yüzde 8,5 ile 2011 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olacaksınız; öte yandan 2012 yılında asgari ücrete yüzde 12,37 ama doğalgaza 18,72 oranında zam yapacaksınız! Madem Türkiye 2011 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi, neden her şeye zam üstüne zam yapılıyor?

Bir yandan ihracat rekorları kıracaksınız; öte yandan benzine bir ayda üst üste üç kez zam yaparken emekliye yüzde 6,79 zam yapacaksınız! Madem Türkiye şubattan sonra mart ayında da ihracat rekoru kırdı; neden dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz?

Belli ki AKP kendini çok uyanık, işçi ve emekçileri de “vur kafasına al ekmeğini” misali saf bellemekte. Malum kurnaz bakkal sadece verdiğinin hesabını tutar, aldıklarını ise yok sayıp hesaptan düşmezmiş.

Aslında olan nedir? AKP hükümeti kamu hizmetlerini özelleştirerek tüm sosyal hizmetleri küçük bir zümrenin zenginleşme aracı haline getirdi. Sosyal hakları paramparça etti. Sonuç olarak Türkiye insani gelişmişlik açısından daha da gerileyerek dünyada 92. sırada bulunan bir ülke haline geldi. Yetti mi? Hayır, buna rağmen milyar dolarlık patronlar yine de, “sosyal haklar çok fazla, rekabet edemiyoruz” demeye devam ediyor.

Görünen o ki AKP; ne yapsam tutuyor, ne yesem yarıyor anlayışıyla kibirle ampulünün yanmaya devam edeceğini sanıyor. Oysa dünya gibi Türkiye de değişmekte… Değişimin nelere kadir ve gebe olduğunu hep birlikte göreceğiz… 1 Mayıs’ı bu gerçeklik ve duygularla karşılıyoruz…

Yorumlar kapalıdır.