Patriot’lara neden karşıyız?

Türkiye’ye ait jetin düşürülmesi ve Suriye’ye dönük bir askeri müdahale yetkisi veren savaş tezkeresinin Meclis’ten geçmesinin ardından, Türkiye’nin Suriye’ye sınırı olan illere Patriot füzeleri de yerleştirildi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, füzelerin ısrarla İran ile hiçbir ilişkisi olmadığını belirtirken, amaç olarak Suriye’deki “karışıklığa karşı ülkeyi savunmak” gerekçesini belirtiyor. Hükümet her ne kadar Suriye’ye yönelik müdahaleci tavrını artırmaya çalışsa da, attığı her hamlenin bu politikadaki açmazını gizleme çabası olduğu ortada.

Türkiye’de Suriye devrimine yönelik politikalar hakkında neredeyse yalnızca iki farklı ses duyulur hale geldi. İlki, AKP hükümeti ve medyanın başını çektiği savaş çığırtkanlığı; diğeri hangi koşullarla geleceği muğlak bir “savaşa hayır!” söylemi.

AKP hükümetinin Esad rejimine verdiği desteği geri çekmesinin ardından Suriye’de kendi güdümünde etkin bir muhalefet kuramaması, bunu izleyen süreçte ise Suriye Kürdistan’ında Kürt halkının bölge yönetimini ele geçirmeye başlaması, yukarıda bahsedilen açmazı şekillendiren gelişmeler oldu. 4 Ekim 2012’de tezkerinin meclisten geçmesi ile ise hükümet bir kez daha tavrını emperyalist müdahalelerden yana koydu. Patriot füzeleri de eğer tabir-i caiz ise bu tavrı belli eden bir şov niteliğinde.

Fakat emperyalizmin Suriye’ye dönük bir askeri müdahaleye şimdilik yanaşmadığı bir ortamda, Türkiye’nin tek başına Suriye’ye savaş açması, imkan dahilinde görünmüyor. Elbette bu durum, Suriye’ye dönük bir dış müdahalenin hiçbir biçimde gündemde olmadığı anlamına gelmiyor. Emperyalizmin çıkarları için başka yolun görülmediği durumda, bu seçenek ön plana çıkabilir.

Biz İşçi Cephesi olarak, her durumda, “Suriye’nin Dostları” adı altında biraraya gelen ABD, Türkiye, İngiltere, Fransa gibi devletlerin de, Esad rejimini destekleyen Rusya, Çin, İran’ın da Suriye’ye dönük müdahalelerinin karşısındayız.

Esad rejimine dönük gerçekleştirilecek bir dış müdahale, her şeyden önce Esad rejimine karşı mücadele eden Suriye halkına zarar verecek, Esad’a meşruiyet kazandıracaktır.

Bu yüzden Patriotlara karşı çıkmanın tek başına bir kazanım sağlamayacağını düşünüyor ve Türkiye’nin derhal NATO’dan ayrılmasını talep ediyoruz. Suriye’deki nihai çözüm ise, Esad rejimine karşı Suriye halkı ile dayanışmadan, Suriye halkı ile dayanışmanın yolu da onların Esad rejimi karşısındaki kahramanca mücadelelerini desteklemekten geçiyor.

Esad defol!

Emperyalizmin ve Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesine hayır!

Yorumlar kapalıdır.