Cargill işçilerinden “Ya iş ya da direniş” mesajı

Sendikaya üye oldukları için işlerinden atılan ve 860 gündür mücadelelerine devam eden Cargill işçileri, Cargill müşterisi olan Assan Gıda önünde bugün bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına çeşitli siyasi parti ve sendikalar da destek verdi.

Basın açıklamasından önce Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya konuştu. Karlıkaya konuşmasında, Cargill direnişinin sadece 14 işçinin işlerine geri dönüş mücadelesi olmadığını; aynı zamanda bütün işçilerin yaşadığı “kapının önüne” konulma korkusuna karşı bir başkaldırı olduğunu belirtti. Karlıkaya konuşmasının devamında, İstanbul’da yapacakları eylem takvimini belirtmenin yanında, amaçlarına ulaşıncaya kadar Cargill’in bütün müşterilerinin çalışma yerlerinde eylem yapacaklarını ve onlara mektup ileteceklerini de belirtti.

Basın açıklamasını okuyan Tek Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri İbrahim Ören’in konuşmasında, Cargill’in yabancı sermayedarların tekelinde olduğu ve gün geçtikçe Türkiye’de bu firmanın büyüdüğü vurgulandı. 2014 yılında işçilerin anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olduğunu ve bunun sonucunda haksız bir yere işlerinden çıkarıldığını belirten Ören, tüm baskılara rağmen 2018 yılında işçilerin sendikal örgütlenmelerini tamamladıklarını söyledi. Ören’in okuduğu basın metninin bir kısmını sizlerle paylaşıyoruz:

“Cargill işçisi ilk defa anayasanın kendisine tanıdığı hakkı kullanarak, 2012 yılında başka bir gıda sendikasında örgütlenmeye başlamış ancak hiçbir anayasal hakkı tanımayan Cargill tarafından o dönemde 5 sendika üyesi arkadaşımız işten çıkartılmıştı. İşten çıkartılan sendika üyesi arkadaşlarımız çeşitli eylemler yapmışlar, seslerini duyurmaya çalışmışlar ancak kendilerine sahip çıkılmadığı için Cargill işvereninin hukuk tanımaz tutumu devam etmiştir.

Tüm olumsuzluklara ve baskılara rağmen mücadeleci ruhunu kaybetmeyen Cargill işçisi, 2014 yılında Türkiye sendikal hareketinde, mücadeleci yapısıyla işçi sınıfına her zaman umut olmuş Tekgıda-İş Sendikasını seçerek 2018 yılında örgütlenmesini tamamlamış, sendikamız tarafından Çalışma Bakanlığına yetki başvurusu talebinde bulunulmuştur.

Tekgıda-İş Sendikası hukuka uygun davranırken, Cargill işçisi sadece anayasanın kendisine tanıdığı bir hak olan sendikalı olma hakkını kullanırken, geçmişten sabıkalı olan Cargill işvereni ne yapmıştır!

Sendikal örgütlenmeyi engellemek için hukuku ve anayasal hakları hiçe sayarak yetki tespiti başvurumuzdan 1 ay sonra 14 arkadaşımızı işten çıkartmış sebep olarak da kota fazlalığı ve daralmayı göstermiştir.

Hâlbuki üretim kapasitenizi ve yatırımlarınızı sürekli attırdığınızı çok iyi biliyoruz.”

Ören basın açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Şunu iyi bilmelisiniz ki; sendika isteyen Cargill işçisi Tekgıda-İş ile mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir.

İşçi hak ve özgürlükleri, patronların insafına, yerel yöneticilerin sorumsuzca aldığı kararlara teslim edilmeyecek kadar değerlidir ve biz bu değer uğruna her türlü kavgayı vermeye devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Yorumlar kapalıdır.