Avrupa’da hayat pahalılığına karşı işçi mücadelesi yükseliyor

Avrupa’da pandemi sonrasında başlayan küresel enerji krizi derinleşerek devam ediyor. Ukrayna’nın işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların ve süregelen iklim krizinin de etkisiyle, başta elektrik ve doğal gaz olmak üzere tüketim maddelerinin fiyatlarında görülmemiş bir artış meydana geldi. Euro bölgesinde ekim ayı enflasyon oranı yüzde 10,6 ile çift hanelere yükselerek rekor bir düzeye ulaştı. Artan enflasyon ve yoksullaşmaya karşı aylardır belirli aralıklarla düzenlenen gösteri ve grevler, ekim ve kasım aylarında önemli bir artış gösterdi. Almanya, Fransa ve Britanya’nın yanı sıra Euro bölgesindeki pek çok ülkede yüksek enflasyona karşı emekçi halk, çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik sayısız eylem ve grev düzenledi, düzenlemeye devam ediyor.

Politik skandallarla çalkalanan Britanya’da, enflasyonun son 40 yılın en yüksek düzeyine ulaşması karşısında işçi eylemleri uzun zamandır görülmemiş bir yoğunluğa erişti. 18 Kasım’da havayolu işçileri üç günlük iş bırakma eylemi düzenlediler. İletişim işçileri sendikası CWU, ülkenin posta hizmeti Royal Mail’in yüzde 2’lik gülünç zam teklifi nedeniyle 24-25 Kasım’da posta işçilerinin yoğun katılımıyla önemli bir grev örgütledi ve aralık ayı içinde kargo sektörünün en yoğun olduğu Noel döneminde birden çok greve çıkmaya hazırlanıyor. 24 Kasım’da İskoçya’da öğretmenler, hayat pahalılığı karşısında yüzde 10’luk zam talebiyle greve gittiler ve ülkede okullara kilit vuruldu. İngiltere’de ise toplam 400 binden fazla üyesi olan pek çok öğretmen sendikası, yeni yılda büyük bir grev düzenlemeye hazırlanıyorlar. Ayrıca yüzde 80’e varan enerji zamlarına karşı, ekim ayında, 193 bin kişinin imzasıyla enerji faturalarının ödenmemesine yönelik “Don’t Pay” (Ödeme) adlı bir kampanya başlatıldı. 100 bini aşkın kamu çalışanını temsil eden kamu işçi sendikası PCS, hükümetin yüzde 1-1,5 zam teklifine karşı yüzde 10 zam talebiyle aralık ayı boyunca çeşitli grevler düzenlemeyi planlıyor.

Fransa işçi sınıfı, mevcut enflasyona karşı mücadelede başı çekiyor. Eylül ayının sonunda TotalEnergies adlı petrol şirketi çalışanlarının grevine destek vermek ve tüm işçi ücretlerine artış talep etmek için düzenlenen 18 Ekim grevinin ardından, 10 Kasım’da ülkenin en büyük sendikası CGT, başta ulaşım, sağlık, eğitim sektörlerinde olmak üzere 100 binlerin katılımıyla büyük bir grev örgütledi ve hayat felç edildi. Bu grevlerin dışında, ekim ve kasım aylarında çeşitli sektörlerde irili ufaklı onlarca grev düzenlendi. Aralık ve ocak aylarında çok çeşitli sektörlerde onlarca yeni grev hazırlığı devam ediyor.

Almanya’da da artan enerji maddeleri fiyatlarına karşı tepki büyüyor. 20 Kasım’da işçi ve çevre örgütlerinin girişimiyle altı farklı kentte enerji ve tüketim maddelerindeki fiyat artışı protesto edildi. Alman hükümetinin enerji fiyatlarını kontrol etmek için hazırladığı 200 milyar avroluk bütçe planına karşı, yardımların zenginlerden ziyade bu maddelere ihtiyaç duyan ve karşılamakta zorlanan yoksul kesimlere dağıtılması talebi yükseltildi.

Sıradışı bir yoğunluğa ulaşan bu grevler, Avrupa işçi sınıfının artan hayat pahalılığına ve sefalet koşullarına karşı önemli bir mücadeleye giriştiğini gösteriyor. Özel sektörden kamu sektörüne, ulaşımdan eğitime kadar çok geniş bir yelpazede farklı sektörlerden 100 binlerce işçinin eşzamanlı katılımı, eylemlere yakın geçmiştekinden daha farklı bir nitelik kazandırıyor. Önümüzdeki aylarda planlanan onlarca yeni grev, Avrupa işçi sınıfının kararlılığına ve işçi mücadelesinde yeni bir döneme girilebileceğine işaret ediyor.

Yorumlar kapalıdır.