UPS direnişiyle dayanışalım, bütün sınıfa yayalım!

5 Mayıs 2010’da TÜMTİS’e (Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası) üye oldukları için işten çıkartılan UPS işçileri direnişteki yedinci ayı da devirdiler. İstanbul’da Mahmutbey ve Kurtköy’ün yanı sıra, Ankara ve İzmir’de de direnişler sürüyor. Bizler de bu haklı mücadelelerinde UPS işçilerini yalnız bırakmıyoruz.

UPS direnişi pek çok bakımdan büyük önem taşıyan bir direniştir. Öncelikle kapitalizmin can damarlarından biri olan (kargo, lojistik, depolama) bir sektörde sendikalaşma mücadelesinin başlaması çok önemlidir. Ayrıca UPS’nin ABD tekeli bir şirket olduğunu düşünürsek bu direniş ayrı bir önem kazanıyor diyebiliriz. Bu sayede direniş çok uluslu bir şirket olan UPS’nin, faaliyet gösterdiği diğer ülkelerdeki sendikalardan da destek görüyor. Başını ITF (International Transport Workers Federation)’in çektiği bir dizi küresel eylemler UPS patronunun üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Bu durum sayesinde hem dayanışma sağlanıyor, hem de işçilerin enternasyonal mücadelesinin önemi bir kez daha gözler önüne seriliyor.

Direnişe önem katan bir diğer nokta ise taşeron işçilerin durumu. Taşeron işçi çalıştırmak, daha fazla kâr elde edebilmek yani daha fazla sömürmek için patronların kullandığı yöntemlerden biridir. Bu yüzden UPS’de kadrolu ve taşeron işçilerin eşit haklarla işe geri dönmeleri ayrıca önemlidir. Büyük bir bölümünü taşeron işçilerinin oluşturduğu UPS direnişindeki işçiler, bütün arkadaşları işe geri alınana kadar direnişlerini sürdüreceklerini belirterek haklı davalarında ne kadar ısrarcı olduklarını gösteriyorlar. Ayrıca diğer kargo şirketleri çalışanları da bu direnişi dikkatle izlemekteler. Çünkü UPS direnişi kazanımla sonuçlanırsa, büyük moral kazanacak olan işçiler diğer işyerlerinde de sendikal mücadeleyi başlatacaktır. Bu nedenle UPS’nin direnişçi işçilerinin yükümlülükleri biraz daha artmaktadır.

Ancak kazanımların kalıcı olabilmesi için mücadelelerimizi mutlaka başka işyerleri ve sektörlere de taşımamız gerekmektedir. Çünkü tek tek işyerlerinde vereceğimiz mücadeleler her ne kadar değerli olsa da, kazanımları sınırlı ve geçici olur. Kazanımlarımızı artırmak ve kalıcı hale getirebilmek, mücadeleleri birleştirmekten geçer. İş güvencesizliği, esnek çalışma saatleri, insani koşullarda çalışamama, yetersiz ücret, sendika hakkını kullanamama ve daha pek çok sorunu ortak olan işçi sınıfı kazanabilmek için birlikte hareket etmek zorundadır. Bunun için de bizlere düşen görev UPS işçileriyle dayanışmayı büyütmek, bu dayanışmayı bütün sınıfa yaymaktır.

Yorumlar kapalıdır.