Tecavüzcülere devletten tam tekmil koruma!

Türkiye’nin Muğla ilinde 2007 yazında bir ‘toplu tecavüz’ olayı gerçekleşti. Tecavüze maruz bırakılan kadın yılmadı ve üç sene mücadele etti, hâlâ da ediyor. Bu süreçte yaşananlar ‘bu kadar da olmaz’ dedirtmeye devam ediyor ve “Erkek vuruyor, Tecavüz ediyor, Devlet koruyor!” sloganının haklılığını bir kez daha tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor.

Tecavüze maruz kalan kadın, tecavüzcülerin tam sayısını veremese de içlerinden sekiz kişiyi tanıyor ve olayın sarsıntısını -görece- atlattıktan sonra bu sekiz kişi adına suç duyurusunda bulunuyor. Savcılık, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun tecavüzü doğrulayan bilirkişi raporunu hiçe sayarak tecavüzcüleri yargılamaya gerek görmüyor, tecavüzü doğrulamak için delil toplama başvurularının ise hepsini reddediyor. Adalet Bakanlığı’na olağanüstü yol olan yazılı emir yoluyla tekrar başvuruluyor ve mevcut kadın örgütlerinin eylemliliklerinin basın üzerindeki baskısıyla da Bakanlık hatalı karar verdiğini kabul ediyor ve Yargıtay kararıyla dosya yeniden görüşülmeye başlanıyor. Tecavüzcüler bu süre boyunca ne tutuklanabildi ne de yargılanabildi. Sekiz zanlıdan yalnızca 18 yaşından küçük olan ikisi hakkında dava açıldı ve ilk dava 26 Ocak 2011’de gerçekleşebildi.

Gerçekleşti de ne oldu diye sorulacak olursa, kadının teşhis ettiği ve Yargıtay kararına rağmen haklarında dava açılmayan altı kişi hakkındaki iddianame sonunda tamamlandı! Çarşamba günkü duruşmada bu altı kişi sanık değil tanık olarak orada bulunacaklardı -ki bu 6 kişi de duruşmaya gelmedi-. Mahkemenin iddianameyi kabul edip duruşma günü vermesi, her iki davanın aynı mahkemede görülmesi ve dosyaların birleştirilmesi bekleniyor. Mahkeme destekçi birçok kadın örgütünün duruşmalarda bulunma talebini ve sanıklar hakkında tutuklama kararı çıkarılması talebini ise reddetti. İzmir Barosu’nun gözlemci olarak davayı izleme talebi de sanıkların yaşlarının 18’den küçük olması ve davada gizlilik kararı bulunması nedeniyle reddedildi. Bir dahaki dava 16 Mart’ta.

Süreç ortada, yaşanan bu korkunç olayın tam üç yıl sonrasında ‘yargılanabilir’ olduğuna hüküm getiren ve tecavüzcülerin ortada rahatça gezmesine göz yuman bir hukuk sistemi! Söylenecek fazla söz yok! Erkek şiddeti ve erkek adalet ile hesaplaşmanın dirençli kadınların örgütlü mücadelesi ile gerçekleşebildiği ve gerçekleşebileceği çok açık.

Yorumlar kapalıdır.