Kapitalizm nedir?
Kapitalizm feodalizmin sonunda, sanayi devriminin gelişimiyle oluşan bir üretim biçimidir.
Feodalizmde temel üretim aracı toprak olduğundan, toprak mülkiyetinin bölüşümü kırda iki temel sınıf ortaya çıkarmıştır: derebeyi ve serf (topraksız köylü). Kentte ise küçük üreticiler ve manifaktür işçileri vardı. Sanayi devrimi ile gelişen ve yeni pazarlarla büyüyen talebi artık küçük üreticiler ve manifaktür işçileri karşılayamaz hale gelmişlerdi. Manifaktür büyük çaplı üretimler için yeterli değildi. Böylece üretim, yeni üretim araçlarını karşılayabilen sermaye sahipleri elinde birikti. Ve burjuvazi bütün ilkel feodal ilişkileri tarih sahnesinden silip yerine sadece kaba maddiyat ilişkilerini, feodalizm dönemi yerel kendine yeter ekonomisinin yerine de serbest rekabeti koydu. Kapitalizm ulusal sanayiyi yok edip yerine uluslararası sanayiyi koydu. Marks Komünist Manifesto’da şöyle diyor: “Üretimde sürekli dönüşüm, tüm toplumsal kesimlerin aralıksız sarsıntıya uğratılması, sonsuz güvensizlik ve hareket, burjuva dönemin tüm ötekilerden ayırt edici niteliğidir. Tüm yerleşmiş ilişkiler, doğurdukları eski değer yargıları ve görüşlerle beraber çözülüp dağılmakta, yeni oluşanlarsa daha kemikleşemeden eskimektedir.” Kapitalizm kendisini yenilemeden var edemez, kendi krizlerini yaratır, sürekli kendine daha büyük kârlar edinmek için uğraşır durur. Bu nedenle kapitalizm sürekli bir değişim içindedir: eskinin yıkımı yeninin üretimi ve yeniden üretimi.
Kapitalizm insanların ihtiyaçlarını göre üretmeye yönelmiş bir sistem değil tam tersi kâr amaçlı üreten bir sistemdir ve emek sömürüsüne dayanır. Serflik kaldırılmıştır fakat yerine modern kölelik yani işçilik geçmiştir. Kapitalist işçi üzerinden her şekilde ürettiği artı ürünü (işçinin geçimini sağlayabileceğinden fazlasını üretmesi) fazlasıyla almaya kararlıdır. Ve bu sistem işçileri yalnızca burjuvazinin köleleri olmakla bırakmaz onları bir de her gün başında bulundukları makinenin, başlarındaki burjuva fabrikatörün de kölesi haline getirir.
Üretim araçlarının ve teknolojinin gelişimi daha az sayıda insanın daha fazla üretim yapmasını sağlamıştır. Bu durum ücretlerin düşmesine ve işsizliğin artmasına sebep olur. Tam da bu nedenle üretenin de tüketme imkânını o denli kısar. Kapitalizm işte bu oranda çelişkilerin ve karşıtlıkların bir arada bulunduğu bir sistemdir.
Yorumlar kapalıdır.