Genel Grev Nedir?
Genel grev; bir şehirde, bir bölgede ya da ülke genelinde kritik sayıdaki emekçinin katılımı ile gerçekleşen grevdir. Genel grev politik, ekonomik ya da hem politik hem de ekonomik sebepler ile gerçekleşebilir. ‘
Genel grev’ terimi, tüm sektörlerdeki işçilerin iş bırakması olarak algılanabileceği gibi, yalnızca bir sektördeki tüm işçilerin grev yapması da o sektördeki işçilerin genel grevi olarak adlandırılmaktadır. 1934 yılında Amerika’da gerçekleşen tekstil işçileri genel grevi -ki bu grev Amerikan tarihindeki en büyük grev olarak bilinmektedir- bu tipteki grevlere örnek olarak gösterilebilir.
Bir genel grev sendikalı iş yerlerinde sürdürülebilir. Ancak tarihteki en etkin genel grevlere sendikasız iş yerleri de katılmıştır ve zaman zaman işsizler de genel greve bizzat katılmışlardır. Bunun en bilindik örneği 1934 yılında Amerika’da Minneapolis’te gerçekleşen kamyon şoförleri grevidir. Bu grev sadece kamyon şoförlerinin sendikal ve özlük haklarını korumak için başlayan bir grevken polisin grevcilere uyguladığı zorbalıkların ardından hem taşımacılık şirketlerine hem de polisin zorbalıklarına karşı talepler içeren ve kamyon şoförlerinin yanı sıra pek çok sendikalı-sendikasız çiftçi ve işsizin de yer aldığı bir genel grev haline gelmiştir. Grevin bu başarısında kuşkusuz ki, 4. Enternasyonal’in inşasının aktif parçası olan ve sonrasında Sosyalist İşçi Partisi’ni kuran Amerikan Komünist Birliği’nin aktif yönlendirmesinin büyük katkısı olmuştur.
Kapitalizm altında, burjuvaziye karşı proletaryanın ilk genel grevi 1842 yılında İngiltere’de yapılmıştır. Çartistlerin temel işçi özlük haklarını içeren ve 10 bin kişinin imzaladığı dilekçe parlamentodan ret alarak dönünce İngiltere genelinde yarım milyon işçinin katılımı ile bir genel grev başlamıştır. Bu grevde hiçbir politik talep yer almamıştır. Grevin sonucunda maaş düzenlemeleri ve günde on saatlik çalışma hakları kazanılmış oldu. Ve bu mücadele ile dünya işçi sınıfı etkili bir mücadele aracı ile tanıştı.
20. yüzyıla gelindiğinde ise işçi sınıfı bu silahı siyasi taleplerini savunmak için de kullanmaya başladı. Bunun en büyük örneği, 1905 yılında Rusya’da yapılan Ekim Grevi’dir. Bu grev, doğrudan doğruya Çarlık düzenini karşısında almaktaydı ve çok sayıda er ve düşük rütbeli subay tarafından da desteklenmekte idi.
Politik grevlere başka örnekler Almanya’da 1920’de yapılan ve başarısızlığa uğrayan hükümeti ele geçirme grevi ve de 1922’de İtalya’da yine başarısızlığa uğrayan Mussolini’ye karşı yapılan genel grev sayılabilir. Ayrıca politik genel grevler yalnızca Avrupa’da yaşanmamış, 1936 yılında Filistin ve Suriye’de de sömürgeciliğe karşı genel grevler baş göstermeye başlamıştır.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından genel grev silahı çokça işçi sınıfı tarafından kullanılmıştır. Bu dönemin en güçlü genel grev örneği Fransa’da tüm hayatı durduran 68 grevidir. Ayrıca 70 ve 80’li yıllarda Latin Amerika ve Uzakdoğu’da da genel grev dalgaları başlamıştır.
2000’li yıllarda da işçi sınıfı kendine yapılan saldırılara karşı korunmak amacı ile dünyanın dört bir yanında genel grev silahını yine kullanmıştır.
Tüm genel grevler tarihini inceleyecek olursak, genel grevlerin kalıcı kazanımlarla sonuçlanmasındaki en büyük faktör işçi sınıfına önderlik edecek bir partinin varlığıdır diyebiliriz.
Yorumlar kapalıdır.