İnsan ihaleyle çalışmaz, sağlıkta taşeron olmaz!

Geçtiğimiz günlerde, Bursa İl Sağlık Müdürü yeni bir ihale verdi. Bu ihale daha önce gördüklerimizden biraz farklıydı. Çünkü ilk kez, satılacak şey, emekçisiyle birlikte alenen satılığa çıkarılıyordu.

‘3 adet acil servis istasyonu; doktoru, sağlık personeli ve şoförü ile acilen satılıktır’ buyruğunu veren Sağlık Bakanlığı olunca, birçok şirket bu kârlı ihaleye üşüştü. Kârlı diyoruz çünkü bu satışla birlikte doktorlar ve sağlık personeli sigortasız ve yarı-zamanlı çalışacak; emekli kesenekleri de yaklaşık maliyete dâhil edilmeyecekti (kesenek: devlet görevlilerinin aylıklarından her ay belli oranda kesilen para.)

Bursa Tabip Odası’nın açıklamasına göre, Sağlık Bakanlığı “personelli ihale” adıyla bu uygulamayı başlatmış olup, Bursa da bu kapsamda pilot il seçilmişti. Bursa’nın “pilot il” oluşu pek düşündürücü. Çünkü Bursa yaşamakta olduğumuz krizin, ülkemizdeki merkez üssü adeta. Geçen yılın son çeyreğinde 56 bin 700, bu yılın ilk dört ayında da 24 bin 466 kişi işten çıkarılmış; kasım ayında görülen metal işçilerinin eylemlilikleri haricinde, bütün bu saldırılara karşı koyabilecek bir sınıf örgütlülüğü yaratılamamıştır. Bu nedenle gelsin özelleştirmeler, gitsin saldırılar diyor hükümet.

Sağlık hakkının satılacak bir meta olarak görülmesine, özelleştirmelere, taşeronluğa karşı yükselttiğimiz her itiraz, ne yazık ki bu olaydan birkaç hafta sonra yaşanan ve 8 kişinin canına mal olan Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi yangınını öngörmüş oldu. Yangının sebebi, yine kâr hırsıydı. Çünkü yangının çıktığı bölüm, bir süre önce özel bir şirkete satılmıştı. Özelleştirmeler sonucu alınmayan tedbirler, yapılmayan denetimler bu facianın davetiyesini çıkardı.

Sağlığı ve emekçileri diledikleri gibi alıp satanlar, kârları biraz düşünce de çalışma hakkımızı elimizden alıp bizi açlığa mahkûm edenler, bu facianın sorumlusudur! Patronların kâr hırsı emekçileri en rezil ölümlere mahkûm ediyor. Bu saldırılara karşı koyabilmek; sağlık sistemini emekçiler olarak denetlemek ve bizlerin lehine örgütlemek mümkün.

Yazan: Dicle Nadin (29 Mayıs 2009)

Yorumlar kapalıdır.