Metal – Askerliğini yapmayana mesai ücreti yok

Çalıştığım fabrikada henüz 20 yaşını doldurmamış birkaç işçi arkadaşımız var. Bu arkadaşlar işe alınırken belli bölümlere çırak olarak alınmışlar, kimi iki, kimi üç yıldır çalışıyor. Aslında fabrikada her işe koşan, her bölümdeki eleman açığını kapatmak için kullanılan kalifiye elemanlar… Ama fabrikadaki idari amirler tarafından sürekli baskı altında tutuluyorlar ve tüm angarya işler bu genç arkadaşlarımızın omuzlarına yükleniyor. Ama gelin görün ki; diğer tüm işçi arkadaşlar fazla çalışmada mesai ücreti alırken, bu genç arkadaşlarımıza mesai ücreti ödenmiyor. Gerekçe ise komik; askerliklerini yapmamışlar. Patronun bu keyfî gerekçesi elbette mantıktan uzak ve tek kelimeyle bir hak gaspı. Fakat patronun bu keyfî uygulamayı rahatça hayata geçirmesinin altındaki nedenler açık.

Bu genç arkadaşlarımız yoksul ailelerin çocukları ve geçim sıkıntısından kaynaklı okulunu bırakıp, çalışmak zorunda bırakılmışlar. Onları bu fabrikada çalışması için getirenler ise; yine bu fabrikada çalışan büyükleri… Kiminin babası orada, kiminin akrabası… Bu şekilde iki türlü baskıya birden maruz kalıyorlar. Amirlerinin haksız uygulamalarına karşı itiraz ettiklerinde, hemen aile büyüklerinden kim varsa ona şikayet edilerek sindirilmeye çalışılıyorlar. Ve genelde büyükleri de yapılan bu haksızlıklara karşı gençleri savunmak yerine “biz senin yaşındayken neler çektik, terbiyeli ol büyüklerine saygısızlık yapma, sana ne söyleniyorsa yap” gibi sözlü uyarılarla tamamen sindiriliyor. Geçen hafta bu genç arkadaşlarımızdan biri cumartesi günü işe gelmediği için amirlerinden hakaret işitmek yetmezmiş gibi, bir de gelmediği gün için 2 yevmiyesinin kesileceğini öğrendi. Aslında cumartesi günü tatil, bu genç arkadaşlarımız dışında gelenler mesai ücreti alıyor. Bu genç arkadaşımızın ise mesai ücreti almadığı yetmezmiş gibi bir de çalıştığı günler kesiliyor. Bahsettigim bu baskılardan kaynaklı arkadaşımız çaresiz sessiz kaldı. Tabii ki bu olay ne bu genç arkadaşlarımıza yapılan ilk hak gaspı ne de tüm çalışanlara yönelik son hak gaspı olacak. Patron kendi çıkarları doğrultusunda nasıl bizi ayırt etmeksizin sömürüyorsa, biz işçilerin de küçük-büyük,genç-yaşlı,usta-çırak ayrımı yapmadan hep birlikte bu hak gasplarının karşısında yek vücut olarak durmayı başarabilmesi gerekiyor.

Bölünerek dağılırsak, kaybederiz ! Ama birleşip çoğalırsak, kazanırız…

Yorumlar kapalıdır.