Mısır’da Müslüman Kardeşler (MK) iktidarına karşı gerçekleşen kitlesel seferberliklerin ardından yapılan anayasa referandumunda, katılımcıların yüzde 63.8’i “evet” oyu kullandı. MK’nin ve Selefilerin çoğunlukta olduğu kurucu meclis tarafından hazırlanan anayasanın kabülü, ilk bakışta MK’nin iktidarını pekiştiriyor görünse de, gerçekte MK iktidarının giderek daha fazla yıprandığına tanık olmaktayız.
30 yıllık Mübarek iktidarının halk ayaklanması sonucunda devrilmesinin ardından gerçekleşen parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini MK kazanmıştı. Fakat, MK’nin devrimin hiçbir talebini yerine getirmeyeceğinin ortaya çıkmasının ardından popülaritesi giderek düşmeye başlamış; bardağı taşıran son damla ise, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Mursi’nin yetkilerini daha da genişleten bir kararnameye imza atması olmuştu. Kararnamenin geri çekilmesi, anayasa referandumunun iptali ve mevcut kurucu meclisin lağvedilmesi için gerçekleşen kitlesel seferberliklerin sonucunda, Mursi kararnameyi geri çekmek zorunda kaldı fakat, anayasa referandumunun gerçekleşmesi önlenemedi.
Devrimin taleplerine yer vermeyen, kadınların ve Hıristiyanların haklarını korumayan yeni anayasa referandumunda dikkat çeken ilk nokta, referanduma katılımın yüzde 32.9’la sınırlı kalması. Parlamento seçimlerine katılımın yüzde 60, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ise yüzde 50 olduğu düşünüldüğünde, bu durum, MK’nin popülaritesinin düşmekte olduğunu teyit etmekte. Dikkat çekici bir diğer nokta ise, işçi sınıfının çoğunlukta olduğu Kahire, İskenderiye gibi metropollerde, “hayır” oylarının çoğunluk kazanması. Öte yandan, “evet” oyları leyhine hile yapıldığı iddialarının yaygın biçimde gerçekleştiğini de belirtmek gerekiyor.
MK’nin referandumu kazanmasındaki etkenlerin başında, muhafazakar kırsal kesimlerdeki desteğini henüz koruyabiliyor olması geliyor. Buna karşın, belli başlı kentlerde ve işçi bölgelerinde “hayır” oylarının çoğunlukta olması ve genel olarak oldukça düşük bir katılımın gerçekleşmesi, MK’nin büyük bir dayatmayla gerçekleştirdiği referandumdan meşruiyetini kaybederek çıktığını ortaya koyuyor. Eski rejimle uzlaşan, neoliberal ve emperyalizm-yanlısı programıyla MK’nin işi önümüzdeki dönemde çok daha zor olacak. IMF’den 4,6 milyarlık kredi dilimini alabilmek için, yeni vergi artışları kararını açıklamasının birkaç saat ardından, vergi artışı kararının iptal edildiği ve referandum tamamlanana kadar bu yönde bir karar alınmayacağının bildirilmesi, MK’nin içinde bulunduğu yönetim krizine anlamlı bir örnek sunuyor.
İki ay sonra parlamento seçimlerinin gerçekleşeceği Mısır’da, kitleler devrimin taleplerine sahip çıkmayı sürdürüyor, devrim devam ediyor.
Yorumlar kapalıdır.