Adını “Enerji Hanım” koydum: tasarrufun yolu!
Emine Erdoğan, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin enerji tasarrufunu artırmak için yeni bir proje başlatıp, adını da Enerji Hanım koymuşlar. Bu proje Emine ‘Hanım’ın, ‘hayatında hiç elektrik düğmesine basmayan insanlar var, bu eşitsizlikle en önemli mücadele yolu tasarruftur‘ (!) şiarıyla atıldığı bir proje.
Kadınlar için küçük, milli servetimiz için büyük bir adım!
Proje için çekilen kamu spotunda da Enerji Hanım, o bildiğimiz müsrif ‘kadın’lardan değil! O evde kendi işlerini bitirmiş başka kadınlara da tasarruf yollarını da öğretmeye gelmiş bir ‘hanım’. Reklamda, evde bulaşık makinesini tam doldurmadan çalıştıran annelere, babasının gömleğini ütülerken ütüyü 5 dakika önce fişten çekmeyen kızlara akıl öğretiyor. ‘Madem ki bütün işleri sen yapıyorsun tasarrufu da sen yapmalısın’ diyor. Elektriğin akşam saatlerinden sabaha kadar daha ucuz olduğunu belirtiyor, o halde gece kalkıp temizliğini icra etmeli ve aile ekonomisine can vermelisin. E erkeklere de bir çift sözü var, ama sadece ‘bari buzdolabının kapağını kapa’ ve ‘televizyonu açık unutma’lar…
Ev işlerinin de tasarrufun da sorumlusu kadınlar! Devlet ‘baba’ya göre zaten her şeyin sorumlusu kadınlar; şiddete uğradığında dayağa niçin yıllarca katlandığı için; tecavüze uğrağında niçin gece o saatte dolaştığı için sorumlular. Kocası tarafından katledilmeden önce ‘nasıl da başka şehre kaçmamış’ veya ‘kocasını bu kadar kızdıracak ne yapmış’ kadınlar… Hatta çoğu zaman yakın çevremizde bile evde kendi işlerini yapmayan bir erkekle karşılaştığımızda, ona ev işlerini öğretmeyen annesinin suçlandığına tanık olmuyor muyuz?
Ve şimdi bir kez daha Hükümet, adını Enerji Hanım koyduğu başka bir kadın aracılığıyla tasarruftan bahsederken bile cinsiyetçi propagandasını geri bırakmıyor ve rahat rahat her şeyin sorumlusu kadınlarmış gibi davranıyor. Halihazırda tüm ev işlerini kadınlara yüklemesinde hiçbir eşitsizlik yokmuş gibi enerji tasarrufunu da kadınların sorumluluğuna bırakıyor, ev işlerini erkeklerin de yapma gerekliliğini ağzına almıyor. Elektrik tasarrufunu yalnızca hanelere yüklüyor ve üstelik bunu ‘ev eşittir kadın’ mantığıyla kadınların üzerine atıyor. Enerji tasarrufuna gelmeden enerji üretimindeki doğa katliamı projelere veyahut enerji sektöründeki iş güvencesizliğine zaten hiç değinmiyor.
Sizce de bütün ev işlerini yapan, ona rağmen çok elektrik harcamakla itham edilen hanım hanımcık’lar olma zamanı çoktan geçmedi mi veyahut erkeklerin ev içinde sadece televizyon izleyen ve buzdolabı karıştıran asalak konforlarından artık vazgeçmeleri gerekmiyor mu?
Yorumlar kapalıdır.