İstanbul 1 Mayısı’nda devlet terörü

İstanbul’da işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs kutlamalarına AKP hükümeti tarafından uygulanan devlet terörü damgasını vurdu. 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasını engellemek adına AKP hükümeti tarafından kentte sıkıyönetim önlemleri uygulandı. Günler öncesinden, söylemleriyle kutlamayı terörize etmeye başlayan hükümet, sabahın erken saatlerinden itibaren emekçilerin Taksim’e gelmesini önlemek için kentin bütün ulaşım hatlarını kesti ve Taksim’e ilerlemek üzere Şişli ve Beşiktaş kollarında toplanan kitleye dönük olarak, gün boyu vahşi bir terör uyguladı.

Yol yapım çalışmaları nedeniyle güvenliğin sağlanamayacağı bahanesine sığınarak Taksim’i emekçilere kapatan hükümet, barış ve demokrasi söylemleriyle maskelemeye çalıştığı baskıcı, otoriter gerçek yüzünü, 1 Mayıs’ta bir kez daha ifşa etmiş oldu. Kitlelerin “güvenliği” gerekçesiyle, aynı kitlelere dönük olarak uygulanan vahşi terör sonucunda yüzlerce kişi yaralandı, onlarca kişi gözaltına alındı.

Taksim’deki dönüşüm süreciyle beraber, hükümetin Taksim’i 1 Mayıs’a kapatmasının arkasındaki neden açıkça ortada: “kentsel dönüşüm” projeleriyle kent merkezini ehlileştirerek yeni rant alanları yaratırken, emekçileri ve yoksulları kent merkezinden tümüyle tasfiye etmek. Başbakan Erdoğan, Salı günü yaptığı grup konuşmasında, Taksim’in artık mitinglere kapatıldığını; İstanbul’da mitinglerin bundan sonra, inşa edilen iki yeni meydanda yapılacağını söyleyerek, bu durumu açıkça ifade etti.

Dolayısıyla, son üç yıldır yüz binlerce emekçinin katılımıyla Taksim’de kutlanan 1 Mayıslardan, hükümetin kendi adına bazı dersler çıkarmış olduğu anlaşılıyor. Dünya ekonomik krizinin derinleştiği ve Türkiye’ye dönük yansımalarının giderek artacağı önümüzdeki dönemde hükümet, yüz binlerce emekçinin biraraya gelerek kent merkezinde, kendi taleplerini haykırdığı bir mitinge tahammül edemeyeceğini, 1 Mayıs’ta uyguladığı vahşi devlet terörüyle net bir biçimde ortaya koyuyor.

AKP hükümetinin işçi düşmanı politikalarına ve uyguladığı devlet terörüne karşı verilecek en güzel cevap, işçi sınıfının ve ezilenlerin mücadelesini yükseltmekten geçiyor. İşçi sınıfının birliği, halkların özgürlüğü için, her gün mücadeleye!

Yorumlar kapalıdır.