BEDAŞ’ta direniş 6. gününde

İşten atılan BEDAŞ işçileri Enerji-Sen öncülüğünde direnişe devam ediyor. Direnişin 6. gününde Enerji-Sen Genel Sekreteri ve aynı zamanda BEDAŞ’ta işten atılan bir okuma işçisi olan Alişan Doğan’la konuştuk.

İC: Direnişin 6. günündeyiz. Öncelikle direnişteki BEDAŞ işçilerinin talepleri nedir?

AD: Yaklaşık 500 işçi 1 Ağustos’tan itibaren işten atıldı. Cengiz-Colin-Limak ortaklığı, daha önce Bursa ve Antalya’da uyguladığı politikaları burada da hayata geçirmeye çalışıyor. Burada örgütlü işçi istemiyorlar. Özelleştirmelerin ardından Bursa, Antalya ve diğer yerlerde, önceden çalışmakta olan personeli tasfiye ettiklerini kendileri de itiraf ediyor. Burada da bunu yapmaya çalışıyorlar.

Mahkemenin muvazaa kararına rağmen işçiler sokağa atıldı. Burada hem hukuk çiğnenmekte, hem de hukuku tanımıyoruz mesajı verilmekte.

İşçilerin talepleri çok net. Atılan bütün işçilerin işe iade edilmesi. Mahkeme kararlarının uygulanması. Fakat, maalesef biliyoruz ki, ülkede hukukun verdiği kararlar, ancak fiili mücadeleyle hayata geçirilebiliyor.

İC: Sendikayla BEDAŞ yönetimi arasındaki görüşmeler nasıl devam ediyor?

AD: Görüşmeler bizi tatmin edecek noktada değil. Bizden kendilerine belirli bir sayıyla gitmemizi, 30 ila 50 arasında işçiyi işe alabileceklerini söylüyorlar. Biz ise sendikamızın tek bir işçisi dahil dışarıda kalmayıncaya dek mücadeleyi sürdüreceğimizi söylüyoruz.

İC: İşten atılanlar arasında TES-İŞ’e üye işçiler de bulunuyor. TES-İŞ yönetiminin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Direnişinize işten atılan TES-İŞ üyesi işçiler de destek veriyor mu?

AD: Sayıları net olarak bilmiyoruz fakat, BEDAŞ yönetimi, TES-İŞ’e üye olup da işten atılan işçi sayısının Enerji-Sen üyelerinden daha fazla sayıda olduğunu iddia ediyor ancak TES-İŞ’ten kendilerine böyle bir baskı gelmediğini söylüyor.

Biz bu iddianın doğru olmadığını düşünüyoruz çünkü, atılan işçi sayısı belli. Öte yandan, TES-İŞ’in atılan işçilerin işe geri dönmesi için herhangi bir çabasının olmadığı ortada. Dün TES-İŞ’in kendi üyeleriyle bir toplantı yaptığını öğrendik. İşçilere haklarını hukuki zeminde arayacakları fakat direnişe çıkmak gibi bir tutumlarının olmayacağını söylemişler. Esasında işçileri sakinleştirip evlerine göndermeye çalışıyorlar. Direnişimize TES-İŞ üyesi işçiler de katılmakta ve TES-İŞ yönetimi üyelerinin buraya gelmesinden de oldukça rahatsız.

İC: Direnişin kitleselleştirilebilmesi adına sendikalara, emekten yana siyasi parti ve çevrelere dönük bir çağrınız var mı?

AD: Yönetiminin tutumunun işçileri oyalamak olduğu anlaşılıyor. Yarınki görüşmenin sonucu önemli. Bayramdan sonra direnişin seyrine dönük olarak, işçi arkadaşlarımızın alacakları karar ve onların önerileri doğrultusunda, sendika olarak önümüze bir mücadele programı koyacağız.

Bizim 208 gün boyunca yürüttüğümüz direniş sürecinde sol çevrelerin önemli katkıları olmuştu. Bu süreçte de sol çevrelerden şüphesiz daha fazla destek bekliyoruz.

Yorumlar kapalıdır.