Tayvanlı öğrenciler hükümete karşı ayaklandı

Tayvan yaklaşık bir aydır muazzam bir kitlesel öğrenci mücadelesine sahne oluyor. Hükümetin Haziran 2013’te Çin’le imzaladığı ve neoliberal düzenlemeler içeren ticaret anlaşmasını yürürlüğe sokabilmek için ön inceleme olmaksızın Parlamento onayına sunması üzerine sokaklara dökülen Tayvanlı öğrenciler, anlaşmanın iptali talebiyle baskı ve müdahalelere rağmen sokaklardan çekilmeyi reddediyor.

Mart ayı ortasında birkaç öğrenci grubu tarafından Tapei’deki Parlamento binası önünde başlatılan ufak çaplı protesto ve oturma eylemleri on binlerce genç ve öğrencinin katılımı ve sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle kısa sürede kitlesel bir ayaklanmaya dönüştü. İktidar partisi Kuomintang’ın lideri ve devlet başkanı Ma Ying-jeou’nun geri adım atmaması üzerine öğrenciler beş gün arayla önce Parlamento’yu, sonra da Hükümet Binası’nı işgal etti.

Polis ve özel güvenlik timleri tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanarak Hükümet binası ve çevresindeki öğrencilere saldırdı. Pek çok öğrencinin ağır yaralandığı ve polis işkencesine maruz kaldığı sert çatışmaların ertesinde Hükümet binasındaki işgal sonlandırılırken, Parlamento’nun işgali ve sokaklardaki eylemler polis ve hükümet baskısına rağmen hâlâ devam ediyor. Eylemlere destek amacıyla üniversitelere yapılan süresiz boykot çağrısı ise ülke çapındaki 18 üniversitedeki 45 farklı öğrenci örgütü ve pek çok öğretim görevlisi tarafından destekleniyor.

Çin ve Tayvan’daki bankacılık, sağlık, turizm, telekomünikasyon gibi temel hizmet sektörlerinin iki ülke şirketlerine karşılıklı olarak açılmasını öngören ve Kuomintang iktidarının bütünlüklü içeriğini kamuoyuyla paylaşmayı reddettiği ve öğrencileri sokağa döken anlaşma, aslında hükümet ve ülke burjuvazisi tarafından Tayvan ekonomisini geliştirip dünya piyasalarındaki konumunu iyileştireceği iddiaları altında kitlelere dayatılmaya çalışılan işçi karşıtı bir neoliberal istihdam anlaşmasından ibaret. Dolayısıyla, piyasanın serbestleşmesi ve dış rekabet baskılarıyla ücretlerin düşürülmesi, güvencesiz iş ve Çin’de süregelen emek sömürüsünden başka bir şey vaat etmeyen bu anlaşmaya karşı en sert tepkinin geleceğin işçi ve işsizleri öğrencilerden geliyor olması şaşırtıcı değil.

Hâlihazırda devam eden öğrenci ayaklanmasının bir diğer nedeni de anlaşmada öngörülen neoliberal düzenlemelerin kitlelerin ekonomik koşullarını kötüleştirecek olmasının yani sıra anlaşmanın kapalı kapılar ardında planlanması ve süreç boyunca hükümetin takındığı anti-demokratik ve “yaptım oldu” tavrı. Dikkat çekilmesi gereken nokta ise bu tavrın ülkenin genç kitlesini giderek daha da radikalleştirdiği ve ülkedeki diğer yakıcı siyasi sorunları da gençliğin gündemine taşıdığı.

Sokaklara dökülen öğrencilerin çıkış talebi söz konusu anlaşmanın parlamento onayına sunulmadan önce bir komisyon tarafından madde madde incelenmesiyken, devlet başkanı Ma’nin başlangıçta geri adım atmaması ve işgaller karşısında hükümetin takındığı tavır sonucu öğrenciler artık anlaşmanın koşulsuz iptali, demokratik ve şeffaf bir yönetim ve Hükümet Binası’ndaki işgalcilerin maruz kaldığı ağır polis saldırısı ve işkencesine karşı soruşturma açılması talepleriyle sokakları dolduruyor. Bu durum karşısında geri adım atan devlet başkanı Ma’nın anlaşmayı tartışmak üzere öğrenci ayaklanmasının sözcülerine yaptığı görüşme çağrısını reddeden öğrenciler taleplerini yineleyerek anlaşma iptal edilinceye kadar Parlamento binasının işgalini ve sokaklardaki eylemliliklerini sürdüreceklerini duyurdular. Son olarak 30 Mart’ta on binlerce öğrenci ve protestocunun katıldığı anlaşma karşıtı eylemde “Hükümet istifa!” sloganları yükseldi.

Tayvan’da gün geçtikçe kitleselleşen bu ayaklanmanın seyrini öğrencilerin ve gençlerin mücadele etrafında şekillenen tartışma ve talepleri belirleyecek. Biz tüm hükümet ve polis baskılarına karşı Tayvan’daki öğrencilerin kitlesel mücadelesini ve taleplerini destekliyoruz. Tayvan Çin’le yapılan ticaret anlaşmasından imzasını çeksin! İstihdamda işçi karşıtı neoliberal düzenlemelere son! Çin siyasi baskı ve kontrolüne son! Kuomintang hükümeti ve devlet başkanı Ma derhal istifa etsin!