21 Ağustos. Suriye’de, Guta’da kimyasal saldırı katliamının ikinci yıldönümü

Suriye devriminin üzerindeki kuşatmayı kıralım! Suriye halklarının yanındayız! Esad’a, IŞİD’e ve emperyalist müdahalelere hayır!

21 Ağustos, Şam’ın Guta bölgesinde gerçekleşen kimyasal saldırının ikinci yıldönümüne tekabül ediyor. Esad rejiminin kimyasal saldırısı, Doğu ve Batı Guta’da çoğunluğu o sırada sakince uyuyan kadınlar ve çocuklar olmak üzere binden fazla kişiyi birkaç dakika içinde öldürdü. Diğer pek çok katliam gibi, kimyasal katliam da hayata geçirildikten sonra sorumluları cezasız kalmaya devam ediyor. Temmuz’da İstanbul’da biraraya gelen Suriye ve dünya solunun çeşitli örgütleri olarak, bu katliamı kınamak ve Suriye halkının direnişini desteklemek için tüm dünyada birleşik bir dayanışma günü seferberliği gerçekleştirme çağrısında bulunuyoruz.

“Mart 2011’de, bölgede yükselen devrimci dalgayla beraber Suriyeli emekçiler, gençler ve yoksul köylüler kitlesel bir biçimde sokaklara inerek Beşşar Esad diktatörlüğüne karşı mücadeleye atıldılar. Esad, bu barışçıl gösterileri tutuklamalar, işkence, varil bombaları, halkın yoğun olarak yaşadığı mahallelere kimyasal silahlarla yapılan saldırılar gibi vahşice yöntemlerle cevaplandırdı. 4 yıl sonra halk özgürlük mücadelesinin bedelini ağır bir biçimde ödemiş bulunuyor: %95’i Esad güçleri tarafından katledilen 300.000’den fazla ölü; sayıları tam olarak bilinmemekle beraber toplamda en az yarım milyona ulaşan yaralı, tutuklu ve kayıplar…” (…)

“Suriye’deki mücadelenin hem bölgesel hem uluslararası düzeydeki özgürlük ve sosyal adalet talebinin bir ifadesi olduğunun farkındayız. Bu devrim 2008’de patlak veren derin kapitalist krizin etkisiyle işçiler, yoksullar ve gençlik aleyhinde saldırılarını yoğunlaştıran emperyalizme ve burjuvaziye karşı ortaya çıkan uluslararası devrimci dalganın bir parçasıdır. Bu sebeple, dünya ekonomik krizinin sonuçlarına karşı yürütülen mücadeleler bölgesel diktatörlüklere karşı yürütülen mücadelelerden ayrı tutulamaz. Suriye devriminin kaderi Irak, Bahreyn, Mısır, Tunus, Libya, Yemen ve baskı ve sefalete karşı gençliğin, işçilerin ve köylülerin ayaklandığı diğer ülkelerdeki kitlesel seferberliklere organik biçimde bağlıdır. Suriye devrimi aynı zamanda 1948’den beri işgale karşı savaşan Filistinlilerin mücadelesinden ayrı tutulamaz. Ve bölge sınırlarının ötesinde bu devrim, Latin Amerika ve Avrupa’da, Yunan işçilerin ve gençlerin kemer sıkmaya ve borç diktatörlüğüne “Hayır” demesi gibi, neoliberalizm karşıtı hareketlerde yankı buluyor.” (…)

“Suriye’de faaliyet halinde olan yerel komitelere, devrimci konseylere, insan hakları örgütlerine ve rejim güçleri ile radikal İslamcı gruplara karşı mücadele yürütmekte olan Özgür Suriye Ordusu’nun bağımsız tugaylarına desteğimizi sunuyoruz. Bunun yanında gerçek Suriye solunun güçlenerek devrimi savunabilmesi ve devrimin esas hedeflerine ulaşabilmesi için de bu kesimlere desteğimizi sunuyoruz. Devrimin zaferi, tüm bölgede ve dünyada yeni bir yolun açılmasını sağlayacak, işçilerin ve halkların mücadelesini güçlendirecektir.” (İstanbul Buluşması Deklarasyonu)

Tüm bu nedenlerle, politik, sendikal, demokratik, antiemperyalist örgütleri ve dünya solunu 21 Ağustos’ta, dünyanın belli başlı şehirlerinde birleşik eylemler düzenlemeye çağırıyoruz. Guta katliamının ikinci yıldönümünde rejimin katliamlarını protesto edelim ve Esad diktatörlüğüne, IŞİD gericiliğine ve her türlü emperyalist müdahaleye karşı Suriye halkının yanında olalım.

İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (UIT-CI), uluslararası kampanyanın Koordinasyon Komitesi bileşeni

9 Ağustos 2015

Yorumlar kapalıdır.