IŞİD’in Paris’teki terörist saldırılarını kınıyoruz!

Fransa’nın başkenti Paris’te 14 Kasım gecesi bir dizi saldırı gerçekleşti. Saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 150’ye yaklaşmış durumda. Terörist saldırılar bir konser salonundaki veya futbol stadyumundaki insanları ayrım gözetmeksizin öldürmeyi hedefleyerek, savunmasız kitlelere yönelik olarak yapıldı. Canice gerçekleştirilen, menfur ve kabul edilemez bir eylemle karşı karşıyayız.
UIT-CI (İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal)’den sosyalistler olarak bu terörist saldırıyı reddediyor ve kınıyoruz. Bu eylem Arap halklarının meşru mücadelesine, özellikle de emperyalizme ve onun Beşar Esad veya siyonist Benyamin Netanyahu gibi gerici müttefiklerine karşı mücadele eden Suriye ve Filistin halklarınınkine, zarar vermekte ve onu zayıflamaktadır. Ve bu saldırılar Fransız emperyalizmi ve sosyal demokrat Hollande’nin hükümeti tarafından kendi halkı ve gençliği üzerindeki baskıyı güçlendirmek için yeniden kullanılacaktır.

Bu saldırının kökeni Suriye’deki çatışmada ve ABD’nin başını çektiği ve Fransa’nın da dahil olduğu terörizme karşı Koalisyon olarak adlandırılan ve Suriye topraklarını bombalamaya devam eden emperyalist müdahelede yatıyor. Müdahalede Rusya ve İran’ın yaptığıyla aynı yöntem kullanılıyor.

Diktatör Beşar Esad, “meşru hükümetine” karşı muhalif “teröristlere” verdiği destekten ötürü, olanlardan Fransız hükümetinin de sorumlu olduğunu ilan etti. Bu söylem gerçekleri tamamen çarpıtmaktadır. Hem Esad’ın hem de Fransa ve ABD emperyalizminin bu saldırılarda sorumluluk payları vardır. İlk olarak, Esad’ın hükümeti “meşru” değil aksine 2011’den bu yana, Tunus ve Mısır’da başlayan “Arap baharı”nın bir parçası olarak gelişen halk ayaklanmasıyla yüzleşen bir diktatörlüktür. Halk ayaklanmasının patlak vermesinden itibaren, kendi halkını tanklarla, bombalamalarla ve kimyasal silahlarla katletmektedir. Gerici Putin’in açık desteğiyle diktatöre muhalif olan sivil halkı ayrım gözetmeksizin bombalamaktadır. İkinci olarak, aynı zamanda “koalisyon” adı altında biraraya gelen Fransa, İngiltere, Türkiye ve ABD, IŞİD’in “terörizmine” karşı mücadele şeklindeki aynı iddiayı kullanarak ve Esad ve Rusya ile eşgüdüm halinde, isyancı bölgeleri bombalamaktadır. Yani, bütün bu güçler, nesnel olarak, Esad’ı desteklemekte veya diktatörle bir diplomatik çözüm bulma arayışı içindedir. Tıpkı Viyana’da veya Türkiye’deki G-20 toplantılarında tartışıldığı gibi.

Suriye’deki savaşta üç cephe bulunuyor: 1) Diktatör Esad’ın başını çektiği cephe, 2) gerici IŞİD (İslam Devleti)’in cephesi ve 3) Mart 2011’de halk devrimini başlatan silahlı isyancı halktan geriye kalanlar. Bu kesimler Özgür Suriye Ordusu’ndan, bağımsız milis güçlerinden ve Kobane ve diğer bölgelerdeki Kürt tugaylarından oluşmaktadır.

Fransa’daki saldırıların sorumluluğunu üstlenen IŞİD, El Kaide’den koparak 2013’te kurulan aşırı gerici cihadçı bir gruptur. Kuruluşunun başlangıcında Suudi Arabistan ve Katar gibi ABD yanlısı petrol monarşileri ve Türkiye tarafından desteklenmiştir. Esad’ın da IŞİD’in etkin hale gelmesinde, Suriye hapishanelerindeki militanlarını serbest bırakmak da dahil olmak üzere, payının olduğuna dair ciddi şüpheler bulunmaktadır. IŞİD bir “halifelik” yani yeni fakat bu kez teokratik nitelikli bir diktatörlük yaratma projesiyle, Esad’a karşı süren halk isyanının yenilmesi için beşinci kol faaliyeti yürütmekte.

Dolayısıyla, IŞİD’in Fransa’da ve diğer yerlerde gerçekleşmiş olan terörist saldırıları reddedilmeli ve kınanmalı çünkü bunlar gerici bir davanın hizmetindeler ve kitleler üzerinde daha fazla kafa karışıklığı yaratılmasına neden olmaktalar. O kitleler ki, gerçek düşmanları emperyalizm, Rusya ve Esad gibi ajanları ve aralarında İsrail ve aynı zamanda IŞİD de olmak üzere Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun gerici yönetimleridir.

Şimdi Fransa, ABD, Almanya ve tüm emperyalist güçler ve müttefikleri kendilerini bir “kurban” gibi sunmak istemek isteyecekler. Oysa ki, gerçekte, tarihsel olarak, bu felaketin en yüksek düzeydeki sorumlularıdırlar. Fransız emperyalizmi Afrika’da sömürgeci şiddetin uzun bir geçmişine sahiptir. Güncel olarak, parçası olduğu koalisyon Irak ve Suriye’yi sistematik olarak bombalamaktadır. Almanya ve ABD ile birlikte NATO’nun savaş politikalarına destek vermektedir. Ve siyonizmin Filistin halkına karşı yürüttüğü vahşeti desteklemektedir. Ve sefaletten, kapitalizmin yol açtığı açlıktan ve savaşlardan kaçan ve Avrupa’ya varan yüz binlerce mültecinin dramına duyarsız kalmaktadır.

UIT-CI olarak, bir kez daha, bu yeni terörist saldırıları kınıyoruz. Bu saldırılar mücadele halindeki halkların mücadelesine zarar vermekte ve nesnel olarak, emperyalizmin baskı politikalarını uygulamaya ve Suriye, Irak veya Afganistan’da gerçekleştirdiği bombardımanlara devam etmesine yardım etmektedir.

IŞİD’in Fransa’daki saldırılarını kınıyoruz!

Esad’a, IŞİD’e ve Rusya’nın, ABD’nin ve Fransa’nın bombardımanlarına hayır!

Yaşasın isyancı Suriye halkının mücadelesi! Yaşasın Filistin halkının mücadelesi!

Mültecilerle dayanışmaya!

İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (UIT-CI)

14 Kasım 2015

Yorumlar kapalıdır.