Türkiye’nin en büyük bakır madeni Çayeli Bakır İşletmeleri greve çıktı

Seçimler arkada kalıyor, döviz fiyatları fırlıyor, dış politika çöküyor ve her gün katliamlar yaşanıyor. Bu karamsar tabloda en parlak umut ışığımızı oluşturan özne ise işçi sınıfı. Senenin başında ilk önce metal sektöründeki tamamen yasal -fakat buna rağmen yasaklanmış- grevlerle, daha sonra sendika (Türk Metal) bürokrasisine isyan eden fiili grevlerle hem burjuvaziyi hem hükümeti kara kara düşündüren işçiler bu sefer Cumhurbaşkanı’nı kendi öz memleketinden vuruyor.

Zam yoksa grev var

Türkiye’deki her maden işçisi gibi uzun çalışma saatleri, güvencesiz ve güvenliksiz iş koşullarında çalışan madencilere şirket yetkililerinin önerdiği zam oranı yüzde 0. Enflasyonu hesaba kattığımız zaman bunun tek bir anlamı var eğer yüzde 0 zam kabul edilseydi işçiler gelecek yıl bu yılkine oranla daha az alım gücüne sahip olacaktı. Yüzde 0 zam teklifinin patronun açıkça çıkıp “Size fazla para vermişiz, şimdi geri alıyoruz.” demesinden hiçbir farkı yok.

İşçiler haklarını alıncaya kadar mücadele etmeye kararlı

Türk Maden İş sendikasının Çayeli Bakır İşletmeleri ile oturduğu toplu iş sözleşmesi masasından yüzde 0 zam ile kalkması üzerine 500 işçili Türkiye’nin en büyük bakır madenindeki sendikalı olan 320 işçinin kararı grev oldu. Gece vardiyası işçileri sabah 08.00’de iş çıkışında sabah vardiyası işçileri ile buluşup madenin önüne grev çadırı açtılar.

“Tayyip Abi hemşerilerin de ‘One Minute’ dedi”

Grevdeki işçilerden birinin elinde tuttğu kartonda aynen böyle yazıyor. Cümle durumu öztler nitelikte. Herkesin bir yere kadar sabrı var; ondan sonra insana “Bir dakika” derler. Yüzde 0 zam işçiler için kırmızı çizgiydi ve Çayeli Bakır İşletmelerini işleten First Quantum Minarels bu çizgiyi aştı. Bundan sonra belirleyici olacak etken işçilerin mücadelesi ve sendikanın tutumudur.

İşçi Demokrasisi Partisi olarak mücadeleci maden işçilerini selamlıyoruz. Yeni Somaların, yeni Ermeneklerin yaşanmaması için maden işçilerinin seferberliğine güveniyoruz. Temennimiz grevin başarıyla sonuçlanıp işçilerin belirlediği oranda zammın alınması fakat ardından durmaksızın iş koşullarının ve ücretlerin iyileştirilmesi için mücadele edilmesi.