Dünya malı çok, kefenin cebi yok!

Ozanın dediği gibi; bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete! Kapitalizm aynı bir mirasyedi gibi dünyayı yedi, neredeyse bitirme noktasına getirdi. Bundan sonra tercih edilecek yol dünya için “tamam mı, devam mı” anlamına gelecek.

Karar, dünyayı bu noktaya getiren kapitalistlere kalırsa insanlık için barbarlık ve yok oluş kaçınılmaz. Trump’tan Bolsonaro’ya, Putin’den Jinping’e kadar kapitalizmin kara yüzleri bu yolda ilerliyor. Onları taklit eden daha küçükler de kendi ülkelerinde, bölgelerinde aynı yıkıcı yolu izliyor. Bu yol insanlık için çıkmaz bir yoldur.

Onlara göre adına kalkınma, büyüme, zenginleşme dedikleri bu kapitalist yoldan eğer vazgeçilirse insanlık mağara devrine döner. Milyarlarca insan zaten kapitalizm altında en gayri insani koşullarda yokluk ve yoksulluk içinde yaşıyor. Sadece Afrika’da ya da Güney Amerika’da değil, bizzat Avrupa’nın göbeğinde, ABD’de de!

Kapitalist düzen bu şekilde devam ettiği sürece geri kalan milyarlarca insanın akıbeti de benzer olacak. Kapitalizmin, insanlığı onarılması imkânsız bir çöküşe doğru sürüklemesine dur demek gerekiyor. Bu nedenle bugün antikapitalist olmak artık bir politik tercih değil bir zorunluluk. İnsanlık kapitalizmi aşmak zorunda; eğer yeryüzünde yaşanabilir insanca bir hayat olmasını istiyorsa.

İnsanlık kapitalizmi aşmak istiyorsa ona can suyu olan özel mülkiyeti ve ulusal sınırları ortadan kaldırmalı. İnsanın insana kulluğunu bitirmeli. Dünyanın ve insanlığın artık ırkçılıkla, şoven hamasetle kaybedecek tek bir dakikası dahi olmamalı.

Peki, bütün bunları kim ve nasıl yapacak? Emin olabiliriz ki kapitalizmi kim sırtında taşıyor ve yeniden yeniden üretimini sağlıyorsa onlar yapacak: Dünya işçi sınıfı ve emekçi halkları! O yüzden dünyanın bütün işçilerinin birleşmesi gerekiyor. Kapitalizmi yıkmak için! Nasıl mı? Son on yıldır dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler zaten bunun için meydanlardalar. Parçası olalım, omuz verelim… Gerisi gelecek…

Yorumlar kapalıdır.