Emekliye hayal kırıklığı kaçınılmaz: Kuru ekmek yiyebiliyorsak aç değilmişiz!

Asgari ücretin konuşulduğu şu günlerde aynı zamanda emeklilerin de yıl sonu maaş zammı beklentisi gündemde. Emeklilerin zor günler geçirdiği pandemi döneminde ekonomik zorluklar ve geçim kaygısı emeklilerin, emekli zammı üzerindeki beklentilerini de artırmış durumda. Altı ayda bir yapılan zam emeklinin derdine çare olmaktan çok uzakta. Haziran ayında yapılan 5,7’lik zam hayal kırıklığı yaratmış, enflasyon karşısında emekliyi iyice çaresiz bırakmıştı. 2020 Ocak ayından bu yana gıda, giyim gibi ihtiyaçlar büyük oranda zam gördü. Gıda enflasyonunu göz önüne aldığımızda, yıl sonu enflasyonu yüzde 45-50 civarında. Zorunlu ihtiyaçlar olan elektrik, su, doğalgaz gibi giderler ise yüzde 35-40 oranında arttı.

AKP iktidarının ilk yıllarında, yani 2002’de işçi emeklileri en az 257 milyon lira maaş alıyordu. Sıfırları çıkarttığımızda günümüz rakamlarıyla 257 lira. Alım gücü olarak bir emekli işçi maaşı 12 çeyrek altın ediyor ve cepte de az da olsa bir para kalıyordu. Bugün ise işçi emeklisi bir maaşıyla 3 çeyrek altın bile alamıyor. Cumhurbaşkanı, emeklileri adeta azarlayarak “hem çalışıyorlar hem de emekli maaşı alıyorlar” diyerek emeklinin çift maaş aldığını söylemişti; ama baktığımızda Cumhurbaşkanı’nın kendisi 88 bin lira maaş ve aynı zamanda 35 bin lira da emekli maaşı alıyor. İşçiye, emekliye zam yapmaya geldiğinde “kaynak yok” diyen iktidar, söz konusu patronlar olduğunda kaynak sorunu yaşamıyor. Mesela geçmediğimiz köprülere para aktarıyor. Hasta garantili hastaneler, yolcu garantili havayolları inşa ediliyor. Bu da yetmezmiş gibi Cumhurbaşkanı’na 1001 odalı saray, yüzen saray, uçan saray, ülkenin değişik yerlerinde birçok saray yapılıyor ve “İtibardan tasarruf olmaz,” deniliyor. İtibardan tasarruf etmeyen iktidar ve Cumhurbaşkanı, sıra işçilere geldiğinde gayet cimri davranıyor. Ülkenin kaynakları meşhur beşli çeteye aktarılırken bunların yüz milyonlarca liralık vergi borçlarını siliyorlar. Biz elektrik, su, doğalgaz faturalarını bir ay yatırmazsak gözümüzün yaşına bakmadan kesintiye gidiyorlar ama sıra patronlara geldiğinde bir çırpıda yüz milyonlarca liralık af gündeme geliyor. Vergisi affedilen Cengiz Holding patronu kendisine onlarca milyon dolar vererek özel uçak alabiliyor. Peki, vergisi neden affediliyor, bilen yok!

Ülke içerisinde bol keseden savurmak yetmezmiş gibi dış ülkelere de bütçe desteği adı altında yardımlar yapılıyor; hatta Somali’nin IMF’ye olan borcu Türkiye tarafından üstleniliyor. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde asgari ücret ve emekli maaşı zam oranları belli olacak. Emekli, açlık sınırının çok çok altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. İnsanca yaşam için yıllarını çalışarak geçiren emekliler, emekli olup rahat edeceklerini hayal ederken emeklilikten sonra da çalışmak zorunda kalıyorlar. Tabii iş bulabilirlerse! Her dört gençten birinin işsiz olduğu toplumda emeklilerin çalışabileceği bir işe sahip olmaları hayal gibi. Sonlandırırken şunları eklemek gerekir; emekli, ihtiyacı olan zammı bekleyedursun, aralık ayı sonunda yine hayal kırıklığına uğrayacağı kaçınılmaz. Emekliyi sefaletten kurtarmak için iktidarın artık elini taşın altına koyması ve yıllarca bu ülkeye hizmet veren emeklilerine sahip çıkması gerekiyor. Boşuna kaynak yok masalları anlatmasınlar. Bizler kaynak olduğunu zaten gözümüzle görüyoruz; ama iktidar bu kaynağı vatandaşın hayrına kullanacak mı kullanmayacak mı buna karar vermeden emekliler daha çok sefalet çekecekler gibi görünüyor. Tabii AKP Milletvekili Şahin Tin’in gözünden bakıldığında kuru ekmek yiyebiliyorsak aç değiliz demekmiş. Bu yüzden iktidardan bir şey beklemek hayalperestlik olacak gibi görünüyor.

Yorumlar kapalıdır.