Esnafa sadaka paketi
Kış mevsimi ile birlikte pandeminin bahar aylarından da hızlı bir şekilde yayılması vaka, ağır hasta ve ölüm sayılarında ciddi oranda artışı beraberinde getirdi. Özellikle birçok Avrupa ülkesinin yeniden kapanmasıyla Türkiye, istemeyerek de olsa yeniden bazı sektör ve esnaf gruplarının etkileneceği kısıtlamalara yöneldi. Salgının ekonomik faturasını üstlenmek istemeyen hükümet yaz aylarından beri “maske, mesafe, temizlik” kılıfı altında herkes kendini korusun demekle yetinmişti. Şimdi ise ekonominin işleyişine ket vurmayacak şekilde yeniden kısıtlama kararları alındı. Ama bu kararlar, ciddi ve önleyici tedbirler olmamakla birlikte, mağdur olan esnafın ve bazı sektörlerin ihtiyacını gidermeyi de içermiyor.
Aralık ortasında yapılan kabine toplantısı sonucu “esnafa müjde” haberleriyle duyurulan çeşitli yardım kararları alındı. Örneğin, işyeri stopaj vergisinin yüzde 20’den yüzde 10’a indirilmesi ve işyeri kiralamasından alınan yüzde 18 KDV’nin yüzde 8’e düşürülmesi gibi zaten önceden alınmış olan kararların 1 Haziran 2021’e kadar uzatılması. Bunun dışında esnafa üç aylığına 1000 TL para yardımı, ayda 500 TL ile 750 TL de kira yardımı kararları çıktı. Bu yardımların basit usule tabi olan esnafı kapsadığını belirtelim. Ayrıca bu yardımların içeriğinde esnafın yanında çalışan işçilerle ilgili herhangi bir destek sunulmuş değil. Esnafa göre ise bunlar yardım değil sadece sadaka.
Esnaf Sicil Gazetesi’ne göre Türkiye’de 2020 Ocak itibarıyla toplam 1 milyon 791 bin 201 esnaf var. Hükümetin yukarıda saydığımız yardımlarının toplamı ise 5 milyar TL. Esnaf başına yapılan yardım 3000 TL bile değil. Esnafın en büyük gider kalemlerini kira, elektrik, su ve doğalgaz faturaları oluşturuyor. Küçük esnaf dükkanları için kira miktarının 4000 TL ile 12 bin TL arasında değiştiğini düşünürsek yapılan kira yardımlarının komik kaçtığı rahatlıkla söylenebilir. Kaldı ki işletme statüsünde olan esnafların bu yardımdan yararlanamayacağını tekrar belirtelim. Fakat buralarda çalışan işçilerin de ücretsiz izne çıkarıldıkları biliniyor. Bununla ilgili hükümetin günlük 39 TL dışında bir yardımı yok. Ona da yardım denirse tabii.
Bahar aylarında uzun süre kapalı kalmak zorunda olan esnaf, zararını yaz aylarındaki “düşük faiz, yüksek kredi” döneminde bankalardan borçlanarak gidermeye çalıştı. Faizler yükseldiği ve daha da yükseleceği için de bulunduğumuz dönemde, esnafın ve genel olarak işçilerin borç yükünün daha da artacağı söylenebilir. Kredi balonunun sönmekte olması esnafın borç maliyetlerinin artışı anlamına geliyor. Tüm bunlara rağmen iktidar, hazineden esnafa 5 milyar TL’lik yardımı reva görürken aynı iktidar özel sektörün işlettiği köprü, otoyol ve havalimanı firmalarına 2020 yılında toplam 20 milyar TL’den fazla ödedi. Sermayedarlara her daim kaynak bulan iktidar, yıllarca vergi topladığı küçük esnafa ve işçilere geldiğinde kesenin ağzını iyice sıkıyor.
Patron yanlısı hükümet ekonomik faturayı üstlenmek istemediği için salgından korunmak amacıyla gerekli olan tam kapanma kararını almıyor. Buna rağmen sermayedarların borç yükünü üslenmeyi ihmal etmiyor. Dolayısıyla esnaf ve sanatkarların vergi borçlarını silmesini, kapalı kaldıkları dönemde ise tam kira miktarını hibe etmesini talep etmeliyiz. Devlet küçük esnaftan 27 farklı vergi toplarken bu zor günlerde sadakanın ötesine geçebilen yardımlarda bulunamıyor. Her zaman dediğimiz gibi, vergi yükü patronlara aktarıldığı takdirde işçiler ve emekçiler için fazlasıyla kaynak var.
Yorumlar kapalıdır.